Şantiye Dergisi 380. Sayı (Mart-Nisan 2020)

H er türlü üretimde “Beşikten Mezara” değil, “Beşikten Beşiğe” felsefesine göre bir paradigma değişimi gerçek- leştirmemiz gerekiyor. “Atık” kavramının yanlış bir tasarımın sonucu olduğuna inanıyoruz. Atık, yanlış hammadde kullanımı ile tasarlanan, tüketime dayalı bir sistemin getirdiği zorlamadan ibaret.Oysa do- ğada “atık yok”... Çok basit olarak yapmamız gereken, sadece doğayı taklit etmek. Bol bol düşünmeli,yaratıcı bir şekilde ayakizini azalt- mak yerine pozitif bir ayakizi oluşturacak yön- de üretim zincirini en baştan kurgulamalıyız. Bizim de benimsediğimiz bu düşünce- ler, Kimyager ve Almanya Greenpeace’in Kurucusu Prof. Dr. Michael Braungard’a ait. Michael Braungard kiraz ağacını örnek veriyor. Kiraz ağacı atık oluşturuyor mu? - Hayır... Çicekler ağaçtan döküldüğünde farklı canlılar için besinlere dönüşüyorlar. Türkiye’de, dünyadaki 5. Çevre Koruma Teşvik Ajansı (EPEA) olarak C2C felsefesine gö- nül vermiş kimyacılar ve endüstriyel ta- sarımcılarla beraber tüm üretim zincirle- rini baştan sorgulayarak sisteme yeni bir bakış açısı kazandırmak üzere 2011 yılın- da kurulduk. Endüstrinin bu yönde bir tasa- rım devrimi yapması şart. Elbette işimiz çok zor ama kaplumbağa adımlarıyla yolumuz- da yürüyoruz. Sürdürülebilirlik kavramını, var olan siste- min sürdürülebilirliği üzerinden geliştirilen bir bakış açısıyla ele almak son derece kı- sır bir döngü; çünkü aynı sistem içinde daha az kötü olmak, beklenen sonu değiştirmeye- cek. Einstein’ın da dediği gibi, “Sorunlar an- cak onları yaratan bakış açısı değiştirilerek çözülebilir.” Evet sürdürülebilirlik, atık azaltımı, ayakizi- nin azaltılması, ürünlerde daha az zararlı veya bazı zararlı maddelerin bulunmaması sadece kötü sonu geciktirecek beşikten mezara yak- laşımların masumiyet kazandırılmış versiyon- ları. Oysa yapılması gereken, yeni bir bakış açısıyla tüm üretim süreçlerini doğayı taklit ederek yeniden inşaa etmek ve pozitif ayaki- zini amaçlamak. C2C konseptinde ürünler daha baştan, kulla- nımlarının sonunda ya biyolojik çevrime gire- bilecek, en azından kompost olabilecek ya da teknik çevrimlere girebilecek şekilde tasarla- nıyorlar.Yani daha tasarım aşamalarında, kul- lanımlarından sonra başka ürünlerin kayna- ğı olarak planlanıyorlar ve kademeli olarak bu amaca uygun optimize ediliyorlar. Kısacası atık oluşmuyor. C2C felsefesine göre üretim zincirlerini düzenleyen firmalar artıyor Dünyada sevindirici şekilde, C2C felsefesine göre üretim zincirlerini yeniden düzenleyen firmalar hızla artıyor.Bu konuda özellikle teks- til, inşaat, kozmetik ve yayıncılık sektörlerine yönelik her türlü ürünü üreten firmalar başı çe- kiyor. Türkiye’de şu anda tekstil sanayi ile çok yakın çalışıyoruz. Birçok tekstik fabrikası ihraç ettikleri ürünleri C2C prensiplerine uygun şe- kilde üretmek için harekete geçmiş durumda. Türkiye’de amacımız beyaz eşya üreticileriyle de bu alanda değişimi başlatmak.Tüketicilerin ürünleri satın almak yerine, faydalı kullanım ömürlerini satın almalarına yönelik bir bakış açısı geliştirmeye çalışıyoruz. Beşiktan Mezara Değil “Beşikten Beşiğe” Şebnem Aybige ŞENER Döngüsel Geliştirme Uzmanı EPEA (Çevre Koruma Teşvik Ajansı) Türkiye 40 MART-NİSAN 2020 GÖRÜŞ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=