Şantiye Dergisi 381. Sayı (Mayıs-Haziran 2020)

Hem coğrafi konumumuz, hem üre- tim kapasitemiz hem de ürünlerimi- zin kalitesi bu tezi destekliyor. Sektö- rümüzün, ‘yeni normal’ koşullarını en hassas derinlikte idrak edeceğine ve gereken hamleyi yapacağına eminim.” Küresel pazarda yönümüzü şimdiden belirlemeliyiz “Gündem Buluşmaları” toplantısı- nın moderatörü Türkiye İMSAD Yöne- tim Kurulu Başkan Vekili Ferdi Erdo- ğan ise şunları söyledi: “Dünyada inşaat sektörü son 10 yılda 8-9 trilyon dolarlık büyüklüğe ulaştı. Bu rakamın 1 trilyon doları ih- racattan oluşuyor. 1 trilyon dolar içe- risinde en büyük ihracat ise 210 mil- yar dolar ile Çin’e ait. Bizim inşaat malzemeleri ihracatımız 21,5 milyar dolar. En büyük pazarımız da Avrupa. Avrupa’nın kendi malzeme ihracatı 350 milyar dolar iken ithalatı 300 mil- yar dolar seviyesinde. İkinci en büyük pazar ise Kuzey Amerika, onların da 185 milyar dolarlık ithalat, 112 milyar dolarlık ihracat yaptığını görüyoruz. Ortadoğu ithalatta 21-22 milyar do- larlar seviyesinde seyrediyor. Bağım- sız Devletler Topluluğu’nda başı çeken Rusya, 15 milyar dolarlık bir kapasite- ye sahip. Pandemi sonrası hangi pa- zarlara yöneleceğimizi, rekabette bizi kimin zorlayacağını, Türkiye’nin küre- sel tedarik zincirinin bir parçası olma- sı için yapılması gerekenleri şimdiden belirlemeli ve planlamalıyız.” Türkiye önemli bir katma değere imza atıyor Küresel salgının dünya ve Türkiye ekonomisine etkisini anlatan Prof. Dr. Kerem Alkin ise, “Türkiye 205 farklı ülke ve ticaret bölgesine yaptığı ihra- catla dünyada ilk 20 ülke arasında yer alıyor. Dünyada diplomatik temsilcilik sayısı itibariyle Japonya’nın da üstün- de ilk 5’teyiz. Dolayısıyla ülkemiz tica- ret diplomasisi açısından çok güçlü bir konumda. Bunun en ilginç gösterge- lerinden biri küresel salgın nedeniyle bütün dünyanın adeta ekonomik ve ticari faaliyetleri durdurmak zorunda kaldığı nisan ayında dahi 53 ülkeye yaptığımız ihracatın artmasıdır. Nisan ayında ihracatımız 6.3 milyar doların üzerinde bir daralma gösterdi.150 ül- keye yaptığımız ihracat azaldı ama 53 ülkeye yaptığımız ihracatın art- ması anlamlı. 155milyar dolara kadar yükselen imalat sanayisiyle Türkiye önemli bir katma değere imza atıyor. Bu rakam dünyada 150 ülkenin milli gelirinden büyük. Türkiye bu imalat sanayisindeki sürdürülebilir ve iddi- alı becerisi ile önümüzdeki dönemde en önemli çekim merkezlerinden biri olacak” dedi. Nüfusumuzun yüzde 15’i ile faaliyetleri devam ettirdik Türkiye’nin salgın sürecinde önemli bir başarıya imza attığını be- lirten Prof. Dr. Kerem Alkin, şöyle ko- nuştu: “Toplumumuzun çok büyük bir kısmı için ‘evde kal’ stratejisini izler- ken nüfusumuzun yüzde 15’i ile gıda, tarım ve imalat sanayisinin yanı sıra kamu ve özel sektörün hizmet sektö- rü alanlarındaki faaliyetlerini kısmen online kısmen de fiziki olarak devam ettirerek üretimi durdurmadık. Müt- hiş bir senkronizasyonla Avrupa ile aynı anda ikinci faza geçiyoruz. Yani yavaş yavaş ekonomi ve ticareti hare- ketlendirme dönemi başlıyor. Salgın- la mücadelenin ilk fazından çıkışımız eğer haziran sonu veya temmuz ayını bulsaydı o zaman Avrupa ekonomile- rindeki hareketlenmeden kaynakla- nacak tedarik ve sipariş beklentileri- ni karşılayamamak ve bu beklentileri Çin’e ya da başka ülkelere kaptırmak gibi bir sıkıntımız olabilirdi. Çin bun- dan sonra ülkelerle ekonomik ve tica- ret iş birliği konusunda inandırıcılıkla ilgili çok zor günler yaşayacak.” Bir yıl daha personelin en az yarısı evden çalışacak Dikey ve yatay konvansiyonel or- ganizasyon yapılarının sona erdiğini ifade eden Prof. Dr. Kerem Alkin söz- lerini şöyle tamamladı: “Önümüzdeki dönemde özel sektör ve kamuda be- yaz ve mavi yakalı iş gücüyle ilgili ola- rak stratejik yeniden yapılandırmalar ortaya konulacak. 30-40 katlı yüksek binalar yapıp, binlerce personeli açık ofis ortamında bir araya getirme dö- nemi değişecek. Önümüzdeki bir yıl daha, aşı ortaya çıkana kadar, perso- nelin en az yarısının kendi evinden ça- lışacağı bir dönem bizi bekliyor. Nor- malleştirmeyle ilgili hata yapmamak lazım. Ekonomideki üretim süreçle- rinin canlandırılması demek milyon- larca insanı tekrar aynı ortamlarda bir araya getirmemiz gerektiği anlamına gelmiyor. Bu süreci de doğru okuma- mız lazım. Aldığımız tedbirlerle mart ortasına kadar küresel salgının Türki- ye ekonomisine etkilerini olabildiği kadar geciktirmeyi başardık. Ocak ve şubat ayında ihracatımız rekor kırdı. Birçok ülkenin aksine ülkemizin, 2020 yılının ilk çeyreğini yüzde 5 ila 6 arası bir büyüme ile kapatacağını öngörü- yorum.” 23 MAYIS-HAZİRAN 2020 GÜNDEM

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=