Şantiye Dergisi 381. Sayı (Mayıs-Haziran 2020)
37 MAYIS-HAZİRAN 2020 PERSPEKTİF da büyük ölçüde hazır olduğumuz, hayatımıza çok önceden geçirebi- leceğimiz uzaktan çalışma, uzaktan eğitim, uzaktan toplantı konularını ezberlerimizi bozmaktan çekindiği- miz, iş dünyasının eski kalıplarını bir türlü kıramadığımız için aktif hale getiremiyormuşuz... Yeni dönemin en önemli anahtar kelimesinin “Dijital Dönüşüm” olaca- ğını düşünüyorum. Beraberinde de “5G”, “Yapay Zeka”, “Yazılım Robotla- rı”, “Büyük Veri”, “Bulutta Çalışma” ve “Kripto Paralar” olacak. İş dünyası da, gelecek bilimciler de, öngörülen bu dijital dönüşümün SWOT analizini yaparken ortaya ani- den çıkan bu virüs, dönüşümün hızını da artırdı. Zaten virüs ortaya çıkma- dan böylesi bir değişimin yıkıcı olma- sı gerektiği, aksi halde istenen sonuç- larının kısa dönemde alınamayacağı konusu tartışılmaya başlanmıştı bile. Ne diyordu yıkıcı dijital dönüşümün öncüleri; “Eskiyi unutun... Eski dün- ya, eski iş yapım metotları artık bitti. Onların hepsini hızla çıkarın hayatınız- dan. Kendinizi ve firmanızı resetleyin, her şeyi yeniden kurgulamanız gere- ken yeni dünyaya hazırlayın kendini- zi. Deneyimlerinize de öyle çok fazla güvenmeyin. Geçmiş tecrübelerini- zin, yeni dünyaya geçişinizin önünde zaman zaman bir engel olabileceğini unutmayın”... Hatta daha da ileri gidip, dene- yimin bir zehir olduğunu bile ifade ediyorlardı. Doğru analiz edenler kazanacak Bugünlerde bizlerin de, firmaların da sorması gereken en önemli soru, “Dijital dönüşümün neresindeyiz” so- rusu. Bu soruyla birlikte, ilk düşünme- miz gereken de işlerimizi uzaktan ya- pabiliyor muyuz; eğer yapamıyorsak, o zaman “Çalışma düzenimizi yeni baştan nasıl organize etmeliyiz” konu- su. Bu noktada hızlı hareket eden, ça- lışanlarına da, müşterilerine de farklı çözüm seçenekleri sunan firmalar ka- zanacak. Yani soyut ya da somut her türlü bilgiyi, veriye dönüştürüp, bu ve- riyi doğru analiz ederek yönetenler... Geleceğin nasıl şekilleneceğini öncelikle bankacılık-finans, e-ticaret, perakende ve lojistik sektörlerinin be- lirleyeceğini düşünüyorum. Onlar di- jital dönüşümü ne kadar başarılı bir biçimde gerçekleştirirlerse gelecek de o kadar iyi olacak... Saat bazlı ücretlendirme... Uzaktan çalışmayla birlikte “Saat Bazlı Ücretlendirme” konusu da gün- demimize gelecek. Saat bazlı çalışma da insanların birden fazla firmaya hiz- met verebilmesinin, proje bazlı üre- timin önünü açacak. Yapay zekanın neden olacağını işsizliği de ancak bu şekilde bir çalışmamodeliyle aşabile- ceğimizi düşünüyorum. Yeni dünyada kendine yatırım yapmış, insanın bıra- kın işsiz kalması, birden fazla işi ola- cak. Yeter ki şu anda kaynakları yöne- tenlerin eski kafalı yaklaşımları hızla değişmeye başlasın... Ofisler boşalacak Uzaktan çalışmanın kısa zaman- da yaygınlaşmasıyla birlikte evden çalışma yavaş yavaş ofisten çalışma- nın yerini alacak. Birçok plaza, ofis gereksiz kira ödemelerinden kurtul- mak için boşalacak. Bu alanların bü- yük bir kısmı da insanların tek başına çalışabilecekleri home office’lere dö- nüşecek. İnsanlara tatil için kalacak- ları kiralık yerler bulan Airbnb benzeri siteler şimdi onlara tek başlarına çalı- şabilecekleri home office’ler bulacak. Yeni ticari modeller... Virüs ortaya ilk çıktığında her- kes birçok şeyi stok etmişti. Sonra paralar suyunu çekince evde ekmek yapmaya başladı aynı insanlar. Yeni dönemde evden neleri üretebileceği- mizi yeniden sorgulayıp, bu ürettik- lerimizi, pazarlayabileceğimiz ticari modeller geliştireceğiz. Tüm bu üret- tiklerimiz dünyayı daha da zenginleş- tirecek farklılıkların ortaya çıkmasını sağlayacak. Belirsizlikle yaşamaya alışacağız 1999 depremi sonrası rahmetli Ah- met Mete Işıkara, “Depremlerle yaşa- maya alışmalıyız” demişti. Biz de bu yeni dönemde belirsizliklerle yaşa- maya alışacağız. Her şeyi bilmek ve yönetmek isteyen modern dünyanın insanı için kabullenmesi hayli zor bir süreç olacak kuşkusuz. Ama bir şe- kilde alıştıktan sonra da birçok eski korkumuzdan kurtulmuş olduğumu- zu göreceğiz. Belki de en güzeli belir- sizliklerin olası kötü sonuçları üzerine eskisi kadar kafa yormayacağız artık... Yazımın başında bir göktaşının dünyaya çarpmasıyla insanlığın sar- sılarak kendine geleceğini hayal etti- ğimi yazmıştımya, şimdiki hayalimne biliyor musunuz?.. Benim yerime çalışan bir robotu- mun olması... Gündüzleri işe o gidecek, hayatın sevimsiz yükünü o taşıyacak, ben de onun başarılı olabilmesi için akşam eve döndüğünde onu yeni bilgilerle donatacağım. Bunun için de bütün günümü doya doya farklı şeyler öğre- nerek geçireceğim... Gelecek yazılarda görüşmek dile- ğiyle...
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=