Şantiye Dergisi 381. Sayı (Mayıs-Haziran 2020)

ELKON Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Haziran sayımızla birlikte, uzun yıllar sürdürmeyi planladığımız “Portre” isimli bir yazı dizisine başlıyoruz... İnşaat ve yapı sektörlerinin önemli isimlerini, sektörün gelişimine paralel bir izlekle tanımaya çalışıp, sektörün de yakın tarihine ışık tutacak bilgilerin sunulacağı bu çalışmamızın ilk konuğu, inşaat sektörünün lider firmalarından ELKON’un Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Alpagut oldu... Mustafa Alpagut Perşembe Pazarı’nda babasına yardım ettiği yıllardan eğitim gördüğü Işık Lisesi ve İTÜ Makine Fakültesi günlerine, Alarko’da Baş Mühendis olarak görev yaptığı yıllardan Atatürk Barajı inşaatındaki tecrübelerine, bir atölyede temellerini attığı ELKON’un ilk senelerinden Türkiye’nin en büyük ihracatçıları arasına girdiği yıllara kadar tüm hayatını Şantiye okurlarıyla paylaşıyor... Selçuk Ural’dan Ayla Dikmen’e, Ferdi Özbeğen’den Gönül Yazar ve Haluk Levent’e kadar onlarca sanatçının seslendirdiği “Dertlerimi Zincir Yaptım”, “Aşkın Mapushane” ve “Vefasız” gibi şarkılara imza atan başarılı bir besteci de olan Alpagut, “Aşırılıklara kaçmadan ve ağır pişmanlıklar duymadan yaşadım. Şükretmesini de bilen bir adamım...” diyor. Mustafa Alpagut “N ispeten varlıklı bir ai- lenin çocuğu olarak Erzurum’da doğmu- şum... Anne ve baba tarafından aslen Erzurumluyuz. Annemin babası ciddi anlamda gayrimenkul sahibiydi ve tarımla uğraşırdı; babamın baba- sıysa hakimdi... İkisi benden büyük, ikisi küçük olmak üzere dört kız kar- deşle büyüdüm. Babam, beş çocuğu- nun iyi eğitim almasını planladığın- dan ben 6 yaşımdayken Nişantaşı’na yerleşmeye karar vermişti. Bu ka- rarında da başarılı olduğunu ve he- define ulaştığını söyleyebilirim. Kız kardeşlerim Nişantaşı Kız Lisesi’nde- ki eğitimlerinin ardından üçü eczacı- lık, biri de iktisat eğitimi aldı. Bense Nişantaşı Işık Lisesi’nin ardından İTÜ Makine Fakültesi’nden yüksek mü- hendis olarak mezun oldum...” Okula beş buçuk yaşımdayken başlamıştım “Akıllı ve sempatik bir çocukmu- şum... Babaannem biraz dindar olduğundan, ve o yıllar neredeyse Erzurum’da büyüyen her çocuk gibi bizi de ilkokuldan önce Kuran kursuna göndermişlerdi. Ardından, evde benimle bire bir ilgilenen ablalarımın okula başlamasıla yalnız başıma kalmam ve can sıkıntısından biraz haşarılaşmam nedeniyle 5 buçuk yaşımda okula başlamışım. Okul müdürü, uyum sağlayıp sağlayamayacağım konusunda emin olamadığından bir iki ay gitmeme müsaade etmiş fakat iki ay içinde okuma yazmayı öğrenince okula kaydımı yapmışlar. Erken kayıt olmak, İTÜ Makine Fakültesi’nden o yıl en genç mühendis olarak 21 yaşımda mezun olmama da imkan tanımıştı...” Ticareti Perşembe Pazarı’nda öğrendim... “Babam Perşembe Pazarı’nda ağırlıklı olarak vitrifiye ve tesisat 58 MAYIS-HAZİRAN 2020 PORTRE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=