Şantiye Dergisi 381. Sayı (Mayıs-Haziran 2020)
Orkestramla konserlere çıkıyorduk... “İstanbul’daki ilk evimiz Nişantaşı’nda, Teşvikiye Sağlık Yurdu’nun tam karşısındaydı. Sokakta futbol oynamayı çok severdim. İyi de oynardım; takımın göz bebeği olduğumu bile söyleye- bilirim. Daha sonra babamın Amerikan Hastanesi’nin karşısında yaptığı müstakil eve taşınmıştık. Evin yanında da bir İngiliz okulu vardı. Ortaokul birinci sınıfta okurken bir akşam arkadaşlarımla o okuldaki bir konsere gitmiştik. Konserde gördü- ğüm orkestra ve özellikle kırmızı gitar ise hayatımın dönüm noktala- rından biri olmuştu. Gönlüme gitar ve müzik sevdası düşmüştü bir anda... Ardından gitar dersleriydi, çalışmalardı derken çok kısa bir sürede gitar çalmayı öğrenmiştim. O kadar sevmiş ve o kadar hızlı ilerlemiştim ki Işık Lisesi’nde Işık 5’lisi isimli bir orkestra bile kurmuş, konserler vermeye başlamıştım. Gitar çalıyor ve şarkı söylüyordum. Anadolu Folk akımının başlarıydı. İngilizce şarkılara Türkçe sözler yazıyor, türkülerimizi enstrümantal olarak çalıyor ve çok beğeniliyorduk. İnsanların hoşlarına gidiyordu. Bir süre sonra dönemin ünlü isimlerin- den Erkin Koray ve Mavi Işıklar’ın bile konserlerine uvertür olarak çıkıyor- duk. Diğer taraftan beste çalışmaları da yapıyordum...” Önce ODTÜ Makine Fakültesi’ni kazanmıştım “Lise sonrası yüksek öğrenimime kimya mühendisliği alanında devam etmek istiyordum... Fakat son anda bir karar değişikliğiyle makine mühendisliği eğitimi cazip gelmeye başlamıştı. Tercihim İstanbul Teknik Üniversitesi’ydi. Çünkü bütün sosyal hayatım, müzik faaliyetlerim hep İstanbul’daydı. Fakat ODTÜ sonuçları İTÜ’den daha erken açıklanmış ve olmak üzere inşaat malzemesi ticareti yapıyordu. Ayrıca bir dönem Nişantaşı’nda müteahhitlik de yapmıştı. İnşaatın ve yap-sat’ın hareketli olduğu yıllardı. Fakat zannediyorum biraz da biz çocukları- nın geleceğini düşünerek çok risk almıyor, temkinli ilerliyordu. Ben de yazları dükkanda çalışırdım. Perşem- be Pazarı ticareti öğrendiğim, ticari olarak ufkumu açan önemli bir yerdir... Gelen fiyat teklif listelerini toparlardım. Mağazada olmayan ürünleri komşu mağazalardan eksiksiz bir şekilde tedarik etmeye çalışırdım. Öğlen tatilinde de iznimi kullanır, Galata Köprüsü’nde balık tutmaya giderdim. Küçük olduğum için sevilirdim de. Perşembe Pazarı’nda tüm teknik malzemeleri öğrenmemin ileriki işlerimde büyük katkısı oldu. Neyin nerede bulunabi- leceğini öğrenmiştim. Hayat tecrübesi ne kadar küçükken başlarsa o kadar değerli oluyor...” 59 MAYIS-HAZİRAN 2020 PORTRE
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=