Şantiye Dergisi 382. Sayı (Temmuz-Ağustos 2020)

akademik camiada bile yeni yeni zikredilmeye başlanan bir mekatro- nik projesine dahil olmuştum. İnternetin şu anki imkanlarıyla, bugünkü teknolojiyle bile yürütül- mesi zor bir projeydi...” Serbest dalış yapmak isteyen kız... “Üniversite yıllarımda ilgi alanla- rımdan en önemlisi serbest dalıştı ve o zamanlar pek bilinmezdi. Serbest Dalış Grubu’nda dünyadaki literatürü takip eder, antrenmanlar yapar, vakit geçirirdik. O zamanlar erkeksi ve zor bir spor gibi göründüğünden bir gün serbest dalış yapmak istediğini söyleyerek ısrarla aramıza katılmak isteyen kıza küçümseyerek yaklaşmış, fakat kısa bir süre sonra haksız olduğumuzu anlamıştık. O kız, sonradan dünya rekorları kıran Yasemin Dalkılıç’tı. Bu hikayenin parçası olmak da beni hep mutlu eder...” 3 bin pound... “Okul bittikten sonra ilk iş görüşmem, dünyaca ünlü bir iş makinesi firmasının Ankara Bölge Müdürüyle olmuştu. O görüşmeyi hiç unutmam. Çünkü hiçbir deneyi- mim olmadan gittiğim o iş görüşme- sinde ücret beklentimin 3 bin pound olduğunu söylemiş ve ardından müdürün içten(!) gülümsemesiyle karşılaşmıştım. Haklıydı tabii. Pound neydi ki? Hele ki 3 bin pound... Bir de tabii 3 bin poundluk ne katacaktım firmaya. Fakat diğer taraftan ben de haklıydım; tecrübesizdim ve okuduğum bir makalede İngilte- re’deki yeni bir mühendisin 3 bin poundla işe başladığını görmüştüm. Hesap etmediğim şey, buranın İngiltere değil, Türkiye olduğuydu...” TTMD şampiyonlar ligi gibiydi “İş arayış sürecinde Dağcılık Kulübü’nde antrenman esnasında bir arkadaşım, çalıştığı şirketin sahibinin Türk Tesisat Mühendisleri Derneği (TTMD)’nin başkanı olacağını ve dernekte bir genel sekretere ihtiyaç duyulduğu bilgisini paylaşmıştı. O an için yapacak başka bir şey de olmadığından, üç beş kuruş para kazanırım diye kabul etmiş, görüş- meye gitmiştim. İş görüşmesini, derneğin başkanı olacak olan Ömer Kantaroğlu ile yapmıştım. İlk görüşmede ısınmıştık birbirimize. İkinci babam gibidir, çok değerlidir benim için... 1998’de TTMD’de dernek müdürü olarak işe başladım. Açıkçası tesisat mühendisliği hakkında hiçbir bilgim olmamasına rağmen yönetim kurulundaki masanın şampiyonlar ligi olduğunu anlamak hiç de zor olmamıştı benim için. Kurul’da Ömer Kantaroğlu’ndan Orhan Turan’a, Celal Okutan’dan Numan Şahin’e, İhsan Öne’den Rüknettin Küçükçalı’ya kadar ismini sayamadıklarım beni bağışlasın, birçok önemli isim bulunuyordu. O insanlarla bir arada olmak, mühen- disliğin ne olduğunu görmek çok heyecanlandırmıştı beni. ASHRAE’nin teknik verileri bile şiir gibi anlatılırdı toplantılarda. Ağzım açık dinlerdim. TTMD, benim meslek enerjimin filizlendiği çok önemli bir yerdir...” Dergi, sempozyum ve uluslararası organizasyonlar... “İki buçuk sene yürüttüğüm o görevde TTMD’nin ilk dergi projesini hayata geçirmek de bana nasip olmuştu. Kağıtları kesip kesip yaptığım maketi Ömer Bey’e götürüşümü hiç unutmam. 25 yaşında genç bir mühendis iken Bratislava’da katıldığım REHVA Genel Kurulu, yine o dönemde görev aldığım Uluslararası Tesisat Mühen- disliği Sempozyumu da çok çok önemli bir organizasyon ve benim için ciddi bir tecrübeydi. Ayrıca 2000 yılında REHVA’nın İstanbul’da gerçekleştirilen genel kurulu gibi çok önemli organizasyonlarda görev almıştım. Bunlar dünyanın önemli, kıdemli mühendislerinin toplandığı, tecrübelerini birbirlerine aktardıkları organizasyonlardı. Mesleki anlamda muazzam bir ufuk açıyordu bana bu tecrübeler. Benim için hareketli, heyecanlı yıllardı. Bir taraftan ASHRAE dokümanları, diğer taraftan Recnagel kitabı tercüme ediliyor, meslek insanlarının bilgisine sunuluyordu. Büyük emekler vardı o dönem. Sektörün en önemli fuarı ISK Sodex’in işbirliği anlaşmasının sektör dernekleri tarafından imzalandığı günü bile hatırlıyorum...” ASHRAE kitabını tercüme etmiştim “Aynı dönemde ODE’nin kurucusu Orhan Ağabey (Turan)’in öncülük etmesiyle ASHRAE dokümanlarından biri olan ‘Mekanik Tesisat Sistemle- rinde Ses ve Titreşim Kontrolü’ kitabının tercümesini yapmıştım. ODE sponsorluğunda yayınlanan kitap, konuyla ilgili Türkiye’deki ilk kitap olma özelliğine sahipti. İki buçuk senenin ardından 2000’de askerlik görevim sebebiyle Dernek’ten ayrıldım. Kısa dönem yaptığım askerliğim Deniz Harp Okulu’nda geçti. O dönem de elinde kovayla voltaj almaya gelen erlerden denizi dengelemek için güvertenin bir tarafından kovayla suyu çekip diğer taraftan boşaltan erlere kadar birçok ilginç resme şahit olmuştum. Rutin askerlik günleriydi...” Vaillant... “Askerliğimin ardından Ankara o dönem iş açısından çok daha kısıtlı imkanlara sahip olduğundan İstanbul’a yoğunlaşmıştım. İstanbul’da Vaillant firmasında genel müdür Chris Bey’e makine mühendi- 61 TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 PORTRE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=