Şantiye Dergisi 382. Sayı (Temmuz-Ağustos 2020)

si bir asistan arandığı bilgisini almış, başvurmuş ve görüşmeye gitmiştim. Görüşmeyi yaptığım genel müdür yardımcısı Aykut Babila, ki çok sevdiğim bir ağabeyimdir, bir hafta sonra beni aramış ve söz konusu pozisyon değil de farklı bir pozisyon- da değerlendirilebileceğimi bildir- mişti. O dönem, şehir merkezleri doygunluğa ulaşmış ve şehirlerin varoşlarına doğru yayılan doğalgaz sebebiyle Vaillant kombiler o bölgelerde pahalı kalmaya başlamış- tı. Vaillant da ikinci bir marka olarak Protherm’i pazara sunacaktı. Proje- nin başında da sektörün sevilen isimlerinden Erdem Ertuna vardı. Bense toplu satışlardan sorumlu olacaktım. İlk sene 900, sonra 3 bin ve bir sonraki sene on bin kombi satmıştık. İki buçuk senede bence çok güzel işlere imza atmıştık...” Dönüm noktası Kiptaş Başakşehir konutlarıydı “Marka için dönüm noktalarından birisi de bence Kiptaş’ın Başakşehir konutları olmuştu. 5. etabındaki 4.500 konutun kombileri için bütün firmalar kıyasıya bir rekabet içindey- di. O günler sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da en büyük işlerinden biriydi. İşi almak için genel müdürü- müz Chris Bey’den aldığım geniş yetkiyi biraz esneterek Protherm markalı kombilerin tercih edilmesini sağlayabilmiştim. Gerçi tek eşanjörlü yerine henüz Türkiye’ye getirilmemiş olan, Protherm’in çift eşanjörlü kombisi için anlaşma yapmış, Chris Bey’den de zılgıtı yemiştim ama yine de büyük bir başarıydı. Çünkü hem bütün firmaların peşinde olduğu Avrupa çapında bir işti, hem de Kiptaş, 4 ana yüklenici ve 6 mekanik tesisat taşeronu toplam 11 firmanın ve her firmada en az iki kişi desek, en az 22 kişinin ikna edilmesi gereken bir projeydi. Ve insanlar henüz bizim markanın adını bile söyleyemiyorlar- dı. Bu işin ardından, o zamanki Genel Müdür Yardımcımız Levent Taşkın’ın liderliğiyle Vaillant’ın tüm markaları- nın toplu satışından sorumlu proje müdürlüğüne terfi etmiştim. Son yılımda bir de 15 ilin olduğu doğu bölgelerinin bölge müdürlüğünü üstlenmiştim. 2009 yılına gelindiğin- de ise Vaillant’taki misyonumun tamamlandığına inandım. Bir adım daha öteye ilerlemek istiyordum...” URSA “Vaillant’tan ayrılmamın ardından, uluslararası camyünü üreticisi İspanyol URSA firmasında genel müdür pozisyonunda işe başladım. URSA, Polatlı’da kurulu olan bir tesisi satın almıştı. Fakat alınan tesis yeteri kadar kontrol edilmeden devralın- mıştı, kağıt üzerindeki veriler ve fabrika performansı bir türlü örtüşmüyordu ve yatırım öncesi yapılan pazar analizleri oldukça sıkıntılıydı. Mesela pazar analizinde, o anda Türkiye’de tek bir üreticinin olduğu ve camyünü fiyatlarının bu sebeple yüksek olabileceğine değinilmemişti bile. Bütün hesaplar da o pazar koşullarına göre yapılmış- tı. Fakat o periyotta Türkiye’de bir camyünü tesisi daha açılmış, bizim de tesisi faaliyete geçirmemizle birlikte ülkede kapasite nerdeyse üç katına çıkmıştı. Klasik arz-talep dengesizliği sorunu ve rekabetten dolayı camyünü fiyatları yarı yarıya düşmüştü. Ve URSA’nın yatırım geri dönüş hesabı da doğal olarak şaşmıştı. Bu tabii merkez İspanya’nın hiç hoşuna gitmedi. Tesiste teknik sıkıntılar da baş gösterince, bu memnuniyetsizlik hepten su yüzüne çıktı. Ben katabileceğim çok şey olmadığını fark edip firmadan ayrıldıktan sonra tesis başka bir firmaya satılıp URSA Türkiye piyasasından tamamen çekildi...” Austrotherm... 2013 yılının sonunda Austrotherm firmasında Genel Müdür pozisyonunda işe başladım. Türkiye’de büyümeyi hedefliyorlardı. Ülkenin de inşaat sektörünün en faal 62 TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 PORTRE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=