Şantiye Dergisi 382. Sayı (Temmuz-Ağustos 2020)
zamanları olduğundan, mevcut Dilovası’ndaki fabrikanın haricinde fabrika açılması gerekiyordu. Her EPS üreticisinin, büyümek istiyorsa yapması gereken budur. Çünkü EPS yalıtım levhaları nakliyesi pahalı ürünlerdir. Austrotherm de fabrika aça aça büyümeyi planlıyordu. Ben göreve gelmeden de ön hazırlıklar yapılmıştı. Kayseri’de bir tesis kurulması düşünülüyordu. Fakat işe başladıktan sonra yaptığım pazar analizinde memlekette talebin üç katı kadar bir makine parkı ve arz fazlası olduğunu fark etmiştim. Yani aslında sektör sıkıntılı bir durumdaydı. Arz-talep dengesizliğinden kâr marjları çok düşüktü. Böyle bir ortamda ülkeye yeni bir makine parkı sokmak, tesis kurmak tam bir çılgınlık olurdu...” İki sene içinde altı tesisimiz olmuştu “Ben de bu durumu patrona anlatmıştım. Teklifim ise fabrika kurmayı erteleyip, sektördeki diğer oyuncularla işbirliği yapmaktı. Kapasite kiralayacaktık. Birkaç firma dışında tüm tesisler tek vardiya çalışıyorlardı. Yani 2 vardiyalık kapasite boş yatıyordu. Anlaşabildi- ğimiz firmaların tesislerinin boş vardiyalarını kullanabilirdik. Bu kapsamda ‘Diamond Collective’ ismiyle bir sistem kurduk. Fabrika açmak istediğimiz yere gidiyor, uygun firmalara anlaşıyorduk. Bu şekilde ilk defa Kayseri’de, ardından Ankara, Trabzon ve Diyarbakır’da anlaşmalar yaparak projeyi hayata geçirdik. Ayrıca bir de kimseyle anlaşamadığımız Turgutlu’da kendimiz bir fabrika yatırımına girdik. İki sene içinde, iki tesis kendimizin olmak üzere dört tane de Diamond Collective sistemiyle çalışan altı tesisimiz olmuş ve tüm Türkiye’ye ürün sunabilir hale gelmiştik. Bir süre sonra uygun kapasiteye geldiğimiz Ankara’da da 2018’de kendi 3. fabrikamızı kurmuştuk. Bence bu sistem sadece yalıtım sektörü için değil, genel olarak arz-talep sıkıntısı yaşayan tüm inşaat malzemesi ürün grupları için kooperatif çözüm üreten önemli bir model olabilir...” Kalınlıkların artırılması ve Geoblok “Yalıtım sektöründe kâr marjları çok düşük. Özellikle yurtdışı menşeli firma yöneticileri, yaşanan olumsuz- lukları yurtdışı merkezlerine anlatmakta zorluk çekiyorlar. Artık yalıtım sektöründe yöneticilerin şapkalarından tavşan çıkarması lazım. Üstüne ülke ekonomisinin de büyümesi durduysa vay yurtdışı menşeli firma yöneticilerinin haline. Merkez, doğal olarak yatırımların sonucunu bekler. Ve Almanya’daki birim işin karlılığıyla kıyaslar Türkiye’deki işleri. Kıyaslayınca da Türkiye’deki yapılanların kârsız, hamallık olduğu kanaatine varır ve herkesin motivasyonu düşer. Biz de bunları görüyorduk, ancak bu durumla firma olarak tek başımıza mücadele etmemizin imkansız olduğunu da biliyorduk. Mutlaka pazarı artırıp arza yaklaştırmamız ve sektöre yeni kapasite girişini engelleyecek teknik bariyerleri olan ürünleri piyasaya sokmamız gereki- yordu. Birinci amaç için yalıtım kalınlıklarının artırılmasına, ikinci amaç için ise EPS’nin geoblock olarak altyapı sistemlerinde kullanı- mının sağlanmasına odaklandık. Bu iki konu EPS sektörünü üç kat büyütebilecek potansiyellerdi...” Geoblokla çözülen ilk proje... “Bu konular üzerine kafa yorarken bir gün Prof. Dr. Tolga Özer’den geoblock kongresi yapacaklarına ve sponsor olup olamayacağımıza dair bir mail almıştım. Heyecanlanmış- tım... Atlayıp hocanın yanına gittim. Adam lebi deryaydı... Oldukça verimli geçen görüşmede, kendisinin akademik destek vermesi ve firmamızda bu konu üzerine çalışacak birini önermesi kaydıyla beraber çalışabileceğimizi söylemiş- tim. O da sağ olsun kabul etmiş ve Dr. Emre Akınay’ı bize yönlendirmişti. Hoca akademik destek veriyor, Emre Bey tekniğini kotarıyor, biz de şirket olarak pazarlamasını yürütüyorduk. Emre Bey iki sene sadece karayolları, belediyeler, inşaat firmalarını gezip geobloku anlatmıştı. Fakat herkes gayet olumlu karşılamasına rağmen konu dönüp dolanıp, Türkiye’de bir uygulaması olup olmadığında kilitleniyordu. Sonunda böyle bir referansımız da oldu. İlk uygulama- mız, Akasya AVM’nin önündeki, altından belediyenin isale hattı geçen yolun geoblok dolguyla tekrar yapılmasıydı. Bu noktada bu ilk uygulamanın yüklenicisi HDS Mühendislik ve Buğra Ük Bey’e de çok teşekkür etmek isterim. Toprak dolguyla yeniden yapımı çok maliyetli olan bir projeyi hem kısa sürede hem de çok çok daha az bir maliyetle çözebilmiştik. Yolun dolgusuna yerleştirilen enstüman- tasyonla da performansı devamlı izleniyor. Bu Türkiye’de yapılan ilk EPS Geoblock yol dolgusu projesidir...” Karayolları verileri izliyor “Sonrasında da irili ufaklı birçok proje gerçekleştirdik. Fakat tabii öncelikle böyle inovatif bir sistemin Karayolları Genel Müdürlüğü’nde tanınması, onaylanması şarttı. Bunun için de Kayseri İncesu’da Pastırmacı- lar Kavşağı’ndaki köprüdeki uygula- mamızın dataları iki sene boyunca incelenecek. O proje oldukça ilginçtir. Sık kullanılan köprünün yaklaşım rampası çöküyor ve zemin çok kötü olduğundan çözülemiyor- du. Biz talip olduk ve iki sene projelendirmesi ve yetkililerin ikna edilmesiyle uğraştık. Hem Karayolları Bölge hem de Genel Müdürlükten onaylar aldık. Sonrasında köprünün giriş rampası yıkıldı ve yerine 60 bin metreküplük dev EPS dolguyla giriş rampası yapıldı. Geçtiğimiz ekim ayında açıldı. Avrupa’da son on beş yılın en büyük projesidir. İçine yine 63 TEMMUZ-AĞUSTOS 2020 PORTRE
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=