Şantiye Dergisi 383. Sayı (Eylül-Ekim 2020)

dığım ve itiraz etmediğim için bir aferin ve geçer not almıştım...” Asfalt için gereken odun miktarını hesaplamayı bile öğreniyordum “Binada ilerlemiş bir imalat vardı ve ben de tam ortasında işe başla- mıştım. Yalıtım malzemeleriyle ilk tanışmamdı. Pestil şeklinde, bitümlü, sıcak asfaltla yapıştırılan BTM’nin C1100 serisi kullanılıyordu. Tabii zamanla Tufan Bey’in sayesinde uzmanlaşmıştım. Sıcak asfaltın ısıtılması gereken odun miktarını bile hesaplayıp analizlere koymayı öğrenmiştim bile. Levent Tecrit’in birçok markanın bayisi olması dolayısıyla temelden çatıya kadar tüm malzemeleri ve uygulamaları, bu ürünlerin nerelerde nasıl kullanılacağına dair ciddi tecrübeler ediniyordum. Bayiliğini yaptığımız firmaların eğitimlerini hiç kaçırmıyor, kendimi geliştiriyordum. Güven vermek için bilgi sahibi olmam gerektiğini biliyordum. Birçok şeyi bir arada yapıyordum. Gelen talebi cevaplıyor, teklif olarak sunuyor, malzemelerin sahada nasıl ve ne kadar kullanılacağını, işçilik bedelini hesaplıyor, ustaları sabah erkenden şantiye bırakıyor, şantiyede olan biteni gözlemliyor, hakediş yapıyor- dum. Her aşamaya hakim olmak zorundaydım. Tahsilatla bile ilgileniyordum...” Ankara’da yüzlerce şantiyeye girip çıkıyordum “Şanslıydık da... Sabah ofise geldiğimde faks makinesinden rulolar halinde taleplerle karşılaşıyor- dum. E-posta kullanımı yaygın değildi henüz. Hiç boş kalmıyorduk. Şantiyeler bana mısın demiyordu. Ankara’ya mal olmuş Halk Bankası Genel Müdürlük Binası, Ankara Çevre Otoyolu, Eryaman 3. Etap Konut Projesi, Mesa Koru Sitesi, Merkez Bankası, TES-İŞ Genel Merkezi, Dikmen Vadisi Projesi, Zirvekent Konutları, Vadi 2000 Konutları, Ankaray Bahçelievler İstasyonu ve TRT Naklen Yayın Binası gibi o kadar çok projede çalıştım ki... Yüzlerce şantiyeye girip çıktım. Büyük firmaların koordinatörleriyle görüşme fırsatı bulduğum için kendimi şanslı hissediyordum. Bir sürü de anı biriktirdim tabii... Mesela 1998’de ODTÜ binasının çatısını yaparken, gerçi sonradan mühendis- lik değil de Tıp eğitimi seçen oğlumun göbek bağını Elektrik Elektronik Fakültesi’nin çatı betonu- na gömmüştüm dilek olarak...” Yeri gelir malzeme de taşırdım “Tufan Bey Levent Tecrit’ten ayrıldığında ben de 3-5 yıllık tecrübesi olan bir eleman haline gelmiştim. Tabii bu arada TRT’den emekli olup aramıza katılan İnşaat Mühendisi Haluk (Sezer) Bey’den de bahsetmeden olmaz. Kendisinden de çok değerli bilgiler edinmiş, onun uzmanlık alanı olan alçı bölme duvarlar gibi farklı malzemeleri ayrıntılı tanımaya başlamıştım. Çok alçakgönüllü bir yöneticiydi. Şantiye- ye işçi arkadaşlarımızdan önce geldiğinde malzemeleri kamyonet- ten birlikte indirdiğimiz günler bile vardır. Haluk Abi’nin ardından, 2000 yılında satış ve pazarlamadan sorumlu müdür ünvanını almıştım. Fakat müdür olmamla yaptığım işler değişmemişti...” Bakan Kurum’un şirketimizde işe başlamasına aracı olmak beni gururlandırır “Levent Bey, işler artınca ve inşaat sektörü hareketlenince mimar olan eşi ve rahmetli oğlu Orçun’a yeni bir alan açmak amacıyla dekoratif cephe malzemelerine odaklı Levent Yapı isimli yeni bir firma daha kurmuştu. Söz konusu firma için bir mühendis arayışı devam ederken, şimdiki Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın Murat Kurum’un da firmamızda işe başlamasına naçizane aracı olmuş olmak beni çok mutlu eder ve gururlandırır. Yan yana masalarda çalıştık, şantiyelere beraber gittik. Bakanımız, inşaat sektöründe 1999 depreminin ardından başlayan yeniden yapılanma döneminde Adapazarı, İzmit, Karamürsel gibi deprem bölgelerinde aldığımız işlere ve TOKİ’nin yeni projelerinde aldığımız yalıtım işlerine odaklanmıştı." "O zamanlar da gayet mütevazı ve çalışkan oluşu ve şantiyelere çok girip çıkmasına rağmen tertemiz giyimi ve titizliğiyle dikkatimizi çekerdi. Çevre ve Şehircilik Bakanı’nın yalıtımı çok iyi bilmesi sektörümüz için artı bir değer. Çıkan yönetmeliklerde, kılavuzlarda bunun faydasını çok göreceğimize inanıyorum...” 94 EYLÜL-EKİM 2020 PORTRE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=