Şantiye Dergisi 383. Sayı (Eylül-Ekim 2020)
Birçok sanatçı ve politikacının işlerini yapıyordum Ankara Beysukent Angora Evleri’nde birçok bürokratı ve siyasetçiyi tanıyıp, yalıtım problemle- rini çözmüş, Cihan Ünal’ın akan çatısına çare olmuş, Çayyolu'nda Tolga Çandar’ın bağlamasını dinlemiştim. Konutunun çatı yalıtımlarını yaptığımız tiyatro sanatçısı Hüseyin Soysalan’ın yıllar sonra dizilerde oynadığı sert karakterlerin aksine, ne kadar kibar ve misafirperver olduğuna şahit olmuştum. Resmi kurumların çok özel izinlerle girilebilen bölümlerine yalıtım yapmak için girip Ankara’daki birçok önemli binanın her birinin temeline veya çatısına şans parası atmıştım. Tabii o zamanlar akıllı telefonlar olmadığı ve her zaman fotoğraf makinesiyle dolaşılmadığı için o anları ölümsüzleştirememiş olmak beni üzer...” Levent Tecrit ruhunu hala taşırım “İlerleyen yıllarda Levent Bey, oğlunun zamansız vefatı nedeniyle iş hayatını eskisi kadar verimli sürdüre- medi ve 2006 yılında şirketi kapattı. Bense bir süre daha gönüllü olarak kalan işleri evden sürdürmüştüm. Levent Tecrit benim için çok çok önemlidir. O ruhu hala taşırım. Edindiğim dostlukları, arkadaşlıkları unutmam mümkün değil...” Özgeçmişi güncelledikten yarım saat sonra telefonum çaldı “2009 yılında, Anadolu Grubu firmalarından biri olan Efes Pilsen fabrikasında yönetici olarak çalışan eşimin tayiniyle İstanbul maceramız başladı. İstanbul, bildiğim bir şehir değildi. Medyadan takip edebildiğim kadarıyla problemlerle doluydu. Geldikten sonra iki üç yıl, Levent Tecrit ruhunu üzerimden atamadı- ğımdan iş arayışım da olmamıştı. Firmaya duygusal ve amatör ruhla bağlıydım. Fakat belli bir süre sonra evde olmaktan sıkılmaya başlayınca, oğlumun lise sınavını kazandığı gün, özgeçmişimi yeniledim ve iş aramaya başladım. Eskisi gibi gazeteden değil, artık kariyer sitelerinden iş arayışım olacaktı ve meslek hayatım boyunca benim için kariyer sitesinden yapılan ilk başvuruydu. ‘Yalıtım-Mimar’ filtresi ile karşıma çıkan birkaç ilana başvuru yapmış ve özgeçmişimi internet sitesinden güncelledikten yarım saat sonra telefonum çalmıştı...” Amacım, ürktüğüm İstanbul’da bir şekilde işe başlamaktı “Arayan Fixa Yapı Kimyasalları İnsan Kaynakları departmanından Hülya Hanım’dı. Firma Proje ve Teknik Satış Şefi arıyordu. Ankara’da müdür pozisyonuyla işi bırakmış olmama rağmen unvana takılmamış- tım. İstanbul korkutuyordu beni. Ertesi gün görüşmeye gittiğimde nedense Hülya Hanım’ın beni firmanın sahibi Ali (Murat Ekin) Bey ile görüştürmeye pek niyeti olmadı- ğını anlamıştım. İstanbul’u hiç bilmeyen ve İstanbul’da müşteri portföyü olmayan bir kişiyi haklı olarak tercih etmeyecekti. İstanbul’u değil ama sektörü bildiğimi, firmaya katkı sağlayabileceğim konusunda ısrarcı olup, Ali Bey’le görüşmek istediğimi bildirmiştim. Çünkü artık firma profili hakkında araştırma şansım vardı ve Ali Bey’in sektörel bir dergi için verdiği çok uzun röportajı okumuştum görüşmeye gitmeden önce. Galatasaray Lisesi, Boğaziçi Üniversitesi İşletme’den yalıtım sektörüne uzanan hikayesi ve başarıları ilgimi çekmişti. Hatta röportajında ‘İstediğim işin yüzde 99’u tamamlansa bile ben eksik kısmını dile getiririm. Ama mutlaka başladığım bir işi bitiririm, kolay kolay pes etmem...’ diyordu. Röporta- jını okuduğum Ali Bey’den de çok şey öğreneceğimi tahmin ediyor- dum. Kısa da olsa görüşme gerçek- leşmiş, eve geri döndüğümde aldığım telefonla işe alındığım bildirilmişti. Ama ne ücreti ne de pozisyonu sorgulamıştım; amacım korktuğum, biraz ürktüğüm İstanbul’da bir şekilde işe başlamak ve İstanbul’u öğrenmekti...” Fixa benim için yeni bir okul oldu “Fixa’da işe başlamamın ardından kısa bir süre kendimi kötü hissetmiş- tim. Hiçbir şey Ankara’daki gibi değildi. İstanbul’da sektörde hiç çevrem olmadığından beni kimse aramıyordu, hiç telefon gelmiyordu. Ben de kimi arayacağımı, ne yapacağımı bilemiyordum. Benim bu duruma adapte olmam kolay olmasa da firma bana İstanbul’u tanımam için bir fırsat verdi. Çalışma hayatı- mın son 7 yılının geçtiği Fixa Yapı Kimyasalları da benim için yeni bir okul oldu. Önce İstanbul’u öğrendim, sektörümüzün her biri çok değerli profesyonellerini tanıma fırsatı buldum, onların hepsi benim kıymetli dostlarım oldu, sayısız şehir gezdim, çok sevdiğim ailem gibi gördüğüm çalışma arkadaşları edindim...” SUDER Başkan vekilliğini yürütüyordum “Teknik müdürlüğü ve ürün yöneticiliği, müşteri ve bayilerin teknik yönlerden desteklenmesi, proje-şantiye ve iş olanaklarının tespiti ve sonuçlandırma sürecinin yönetimi, pazarlama departmanına teknik destek, yeni katılan satış ekibine oryantasyon, yapı market zincirinde ürünlerin teknik danış- manlığının yürütülmesi gibi işlerle 95 EYLÜL-EKİM 2020 PORTRE
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=