Şantiye Dergisi 384. Sayı (Kasım-Aralık 2020)

rilmesi gerekiyor. Bu bağlamda daha etkin bir enerji yönetimi için enerji yö- neticisinin atanması, ISO 50001 Enerji Yönetim Sisteminin kurulması, enerji izleme ve yönetim yazılımlarının ku- rulmasını önemli görüyoruz. Şantiye: Süreç nasıl ilerleyecek? Dr. Oğuz Can: İlk olarak Bakanlığımız tarafından etütleri yaptırılan kurum- lara ait binalardan, kriterleri sağla- yan binalar iyileştirilecek. Eş zamanlı olarak başvuru kriterlerini sağlayan kurumlar KABEV veritabanı üzerin- den başvurularını yapacaklar. Uygun görülen binaların etütleri yaptırılarak uygulama projeleri hazırlanacak ve enerji verimliliği önlemleri uygulana- cak. Uygulamanın tamamı ÇŞB tara- fından yapılacak olup, kamu kurumla- rı herhangi bir ödeme yapmayacaklar. Uygulaması tamamlanan kamu ku- rumlarının enerji performansları Ba- kanlığımız ENVER portalı üzerinden izlenecek. Şantiye: Proje öncelikleri nelerdir? Dr. Oğuz Can: Öncelikle, kapsam içi- ne alınacak binaların deprem açısın- dan risk taşımaması gerekiyor. 2000 yılı sonrası yapılanlar güvenli kabul edilmekle beraber, 2000 yılı öncesi yapılan binalar için deprem dayanım raporu talep edilecek. Binanın en az 5 yaşında olması ve son 10 yıl içerisinde kapsamlı bir iyileştirme geçirmemiş olması gerekiyor. Yakın bir gelecekte taşınma, yıkım veya özelleştirme gibi bir plan olmaması şart. Güvenlik açı- sından önem arz eden binalar kap- sam dışında bırakılacak. Ayrıca uygu- lanacak enerji verimliliği önlemleri ile en az yüzde 20 tasarruf sağlanması hedefleniyor. Şantiye: İnşaat sektöründen ne tür beklentileriniz var? Sektör bu sürecin verimliliği için neler yapmalı? Dr. Oğuz Can: Ülkemizin nihai ener- ji tüketiminin yüzde 31’i bina ve hiz- metler sektöründe gerçekleşiyor. Bu bağlamda inşaat sektörünün enerji verimliliği çalışmalarında önemli bir yeri bulunuyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı koordinasyonunda TSE 825 “Binalarda Isı YalıtımStandardı” bölge- sel farklılıkları ve soğutma ihtiyacını da karşılayacak şekilde güncelleniyor. Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalar (NZEB- Near Zero Energy Buildings) kavramı gün geçtikçe önem kazanıyor. Bu nok- tada sadece kamu binaları değil, yeni yapılacak binalarda başta olmak üze- re yalıtım sınıfının yüksek olduğu, çatı ve cephe güneş enerjisi, ısı pompaları, verimli aydınlatma uygulamalarının bütünleşik bina tasarımı yaklaşımı ile yenilikçi projelerin geliştirilmesi önce- liklendirilmeli. İnşaat sektörünün, başta hane- lerde ve ticari binalarda bina kabuğu tasarımı, doğal aydınlatma ve hava- landırma, iklimlendirme, yeşil çatı, döngüsel ekonomiye uygunmalzeme seçimi, yağmur suyu kazanımı (yeşil çatılar) vb. uygulamalar ile her alan- da verimlilik gelişimine cevap verecek şekilde vites yükseltmesini bekliyoruz. İnşaat sektörü artık diğer sektörler ile daha çok etkileşimli ve çok disiplinli olacağı bir evreye giriyor. Avrupa Birliği Komisyonu tarafın- dan 14 Ekim tarihinde yayımlanan binalarda “Yenileme Dalgası” / Reno- vation Wave) “Önce Enerji Verimlili- ği”, “Satın Alınabilirlik”, “Karbondan Arındırma ve Yenilenebilir Enerji Kay- naklarının Bütünleştirilmesi”, “Yaşam Döngüsü Düşüncesi ve Döngüsellik”, “Yüksek Sağlık ve Çevre Standartla- rı”, “Yeşil ve Dijital Dönüşümün İkili Zorluklarının Birlikte Ele Alınması” ve “Estetiğe ve Mimari Niteliğe Saygı” te- mel ilkeleri çerçevesinde başta inşaat sektörü olmak üzere çok çeşitli sek- törleri ve aktörleri içeren kapsamlı ve bütünleşik bir strateji ortaya koyuyor. Ülkemizin bu konuda önemli bir fırsatı değerlendireceğini ve öncülük edebi- leceğini umuyorum. Şantiye: Bu çalışmalar, inşaat sektö- rü için ciddi bir iş fırsatı yaratacak... Dr. Oğuz Can: TÜİK istatistiklerine göre Türkiye’de 2017 yılı itibariyle 9,1 milyon bina bulunuyor ve bumiktarın yaklaşık yüzde 87’sini konut nitelikli binalar oluşturuyor. Mesken sayısı ise 22 milyonun üzerinde... 2009 yılından sonra yapılan bi- nalar Binalarda Enerji Performan- sı Yönetmeliğine uygun olarak inşa edildikleri için verimli olarak kabul ediliyorlar. 2000-2009 yılları arasında inşa edilen binalardan 2000 yılında yayımlanan Isı Yalıtım Yönetmeliğine uygun olanlarsa kısmen verimli kabul ediliyor. Bu binalar ile beraber birey- sel olarak yalıtım yaptıran ve kentsel dönüşüme tâbi olan binalar toplam bina stoğundan düşüldüğünde ya- lıtım yapılması gereken bina stoğu 5,6 milyon adet olarak ortaya çıkıyor. Bununla birlikte yıllık yalıtımyaptıran bina sayısı 150 bin adet civarında sı- nırlı kalıyor. AB “Yenileme Dalgasına” benzer bir kampanyanın ülkemizde de uygulanması 2030 yılına kadar 5,6 milyon binanın yenilenmesi halinde 25 bin istihdam ve sektör açısından önemli bir gelişim fırsatı ortaya koya- caktır. Yaklaşık Sıfır Enerjili Binalar (NZEB) kavramı gün geçtikçe önem kazanıyor. Bu noktada sadece kamu binaları değil, yeni yapılacak binalarda verimli ve yenilikçi projeler önceliklendirilmeli. 26 KASIM-ARALIK 2020 RÖPORTAJ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=