Şantiye Dergisi 384. Sayı (Kasım-Aralık 2020)

zim aşamaları gereksiz uzun ve tarif yoksunuydu. Pek sevmezdim dolayı- sıyla teknik çizim yapmayı. Hala da gereksiz çizim köleliği hoşuma git- mez. Mimarlık bir partisyon yazmak gibidir bence. Kim ne yapacak, ne za- man devreye girecek, ne söyleyecek; mimar bunları baştan yazar, çizer... Bunları hızlı yazabilecek metotlar ge- liştirmeli mimar kendine... Diğer ta- raftan ofisimizde BIM gibi programlar da çok kullanılır. Özellikle genç çalış- ma arkadaşlarım jet pilotu kadar hız- lılar; ben de kule kontrolü sağlamaya çalışıyorum...” Dünyaca ünlü mimarlarla röportajlar yapardım “Ayrıca bir mimar meslektaşlarıyla iletişim halinde olmalı, tartışmalı ve paylaşmalı. Bol seyahat edip çok yer ve malzeme görmeli. Mesela ben bu anlamda kendimi geliştirmek ve yap- tığım binalar hakkında yorumlar al- mak üzere, dünyaca ünlü mimarlarla röportajlar yapardım. Bu işlerin dün- ya ölçeğinde nasıl olup bittiğini anla- maya da çalışıyordum. Röportaj be- nim için bir anahtardı. Normalde henüz o yaşlardayken karşılıklı soh- bet edemeyeceğim Jean Nouvel’den Richard Rogers’a kadar birçok ünlü mimarla bu sayede oturup konuşma fırsatı yakalamıştım. Aslında öncelik- le kendim için yaptım, yaptıklarımın çoğunu dergilerde yayınladım. İşten güçten bazılarını deşifreye bile za- man kalmadı, güncelliğini yitirdi. Keşke daha fazla yapabilseydim. Ofi- sinde belki ağzından kerpetenle laf alacağın adamlar, röportaj esnasında bülbül gibi şakıyorlardı. Doğru soru- lar sormak ve doğru insanlarla yap- mak kaydıyla genç mimarlara bu yöntemi öneririm...” Jean Nouvel yayını reddetmişti “Bu röportajların birinde, o sırada yapımı süren Euralille projesi için Jean Nouvel şantiye fotoğraf çekimi- ni ve sonrasında tabii ki yayınını red- detmişti. Fark ettiği şey, modern mi- marlığın kırılgan durumuydu. Son camı takılmadan önce üretimi sıra- sında mimari feci, eksik ve kırılgan görünüyordu. Oysa taştan bir Yunan ya da Roma kalıntısının ya da tamamı tuğla bir 19. yüzyıl yapısının ne pen- ceresi, ne de kapısı var. Harabe güzel- lik... Yahu, bu pencere cam, çerçeve, pencere acaba mimaride fazla bir öğe mi diye düşündürür...” "Seri katil" mimarlar yetiştiriliyor “Son zamanlarda öğrenci adayının sanat ve diğer yakın disiplinlere iliş- kin gözlemci, meraklı bir yanının olup olmadığını ölçmeden, hazırladı- ğı kişisel portfolyosuna bakmadan, mülakat yapmadan, ülke genelinde düzenlenen genel bir sınavla öğrenci seçen, para tuzağı kalitesiz mimarlık okullarından mezun olup, üstelik de meslek odası tarafından hiçbir mes- leki eğitim, kurs görmeden, sonrasın- da buna bağlı bir lisans belge sınavın- dan geçmeden meslek uygulaması yapma lisansı verilmiş seri katil mi- marlar var. Bu mimarların önemli bir çoğunluğu ne yazık ki hem zevksiz, hem mesleğin ayarını, değerini düşü- ren bir bilinçsizlik ve ruhsuzluğa sa- hipler. Bu duruma ‘dur’ denilmeli. Dünya mimarlık okulları arası asgari müşterekleri belirleyecek bir birlik, dünya mimarlar odalarının kaliteleri- ni yükseltecek ortak bir çatı olmalı. Mesleğe adım atarken tıpkı tıp mes- leğinde olduğu gibi Hipokrat yemini edilmeli...” Ustalarım var... “Hem eski usulden hem de yeni teknolojiler üzerinden öğrendiğim ve hâlâ öğrenmekte olduğum ustala- rım ve onların dünyaya bıraktığı ki- tapları ve kitap gibi yapıları var. Kimi bir sözüyle, kimi yazılarıyla, kimi tek bir yapısı ya da genel tasarım ve inşa tavrıyla öncülük ediyor. Bunların ara- sında birkaç önemli isim benim için her daim öncü olmuştur, sürekli baş- vuru kitabı gibi. Alpaslan Ataman, Pe- ter Eisenman ve tabii ki -artık uzaklar- da- her zaman koruyucu meleğim Zaha Hadid... Belalı bir iş mimarlık “Bir yapının, bir tasarımın, bir nes- nenin mimari bir alanda olup olma- ması önce sahibine, O’nun bir bina- dan ne beklediğine, hadi olmadı mimarının tutumuna, başarısına bağ- lı... Peki, nedir burada başarı kriteri? Çok kriter var... Ama en başta niyetin ve samimiyetin birlikteliği gerekiyor. 68 KASIM-ARALIK 2020 PORTRE

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=