Şantiye Dergisi 385. Sayı (Ocak-Şubat 2021)
düşünüyorum. Tabii, standardizasyo- nun gelişmesinin ve yerleşmesinin yanı sıra denetimin de sağlanması şartıyla. Standartlar geliyor, yerleşiyor, devleti- miz bunu sağlıyor. Bizler de standart- lara uygun üretimyapmaya çalışıyoruz, ancak sektörde denetim yeterliliği ol- madığı için kimi firmalar bu standartla- rın etrafından dolaşıp, hak etmedikleri bir pazara ve kazanıma sahip oluyor- lar. Standartları oluşturmak yetmiyor. Devlet tarafındanmutlaka denetimya- pılması gerekiyor. Şantiye: İhracat anlamında üye- leriniz neler yapıyor? Hangi ülkelerde faalsiniz? Yurtdışında Türk firmalarının avantajları ne oluyor? Kubilay Tüfekçi: Üyelerimizin ih- racat yaptığı ülke sayısı yüzün üzerin- de. Ağırlıklı pazarlarımız Rusça konu- şulan ülkeler; ki bunların arasında eski Türki Cumhuriyetler dediğimiz cumhu- riyetler ağırlık kazanıyor. Yanı sıra Orta- doğu ve Körfez Bölgesi herkes için çok önemli bir pazar. Suudi Arabistan, Arap Emirlikleri, Katar ve Kuveyt de önem- li pazarlar. Kuzey Afrika’yı da unutma- mak lazım. Cezayir’den Fas’a kadar kuvvetli olduğumuz, önemli projeler yaptığımız bir bölge var. Yavaş yavaş Afrika’nın geneline yayılmalar söz ko- nusu. Kuzey Amerika’ya da ulaşmaya çalışan üye firmalarımızın olduğunu biliyoruz. Avrupa ise tüm firmaları- mızın bulunmak istedikleri en önemli pazarlardan. Türkiye’de iskele ve kalıp sektörü oldukça gelişkin. Dünyada ekol olmuş, öncülük etmiş firmaların ya da ülkele- rin üretim kalitelerine ve potansiyel- lerine oldukça yaklaşmış durumdayız. O çıtayı da aşmış pek çok firmamız var Türkiye’de. Bu sebeple Türk üre- ticiler olarak dünyada rekabet ede- cek güce ve potansiyele eriştiğimizi düşünüyorum. Şantiye: İskele ve kalıp sektöründe teknoloji ne yönde ilerliyor? Geleceğin sistemleri sizce nasıl olacak? Kubilay Tüfekçi: Türkiye’de iskele ve kalıp sektörü 20-30 yıl öncesine göre çok farklı konumda. Gerçekten dünya kalitesine, dünyadaki sistemlerin se- viyesine çok yaklaşmış durumdayız. Fakat sanayinin, Endüstri 4.0’ın ko- nuşulduğu bir çağda, maalesef inşaat sektörü verimlilik ve diğer uygulama hızları anlamında hâlâ geride kalmış bir sektör. Tabii, yapısı itibariyle bu böyle. İnşaat pek çok disiplini barın- dıran, emek yoğun bir sektör. Bir fabri- kadaki üretimi robotlaştırmak son de- rece kolay, fakat çok geniş bir sahada ve sadece bir kere yapılacak bir binayı o şekilde otomatikleştiremezsiniz. Öte yandan iskele ve kalıp sektöründe di- jitalleşmeye doğru ciddi adımlar atıl- dığını gözlemliyoruz. Geç kalmamak için bugünden gerekli önlemleri alıp, dijitalleşme dönüşümü sektör olarak yakalamamız lazım. Şantiye: Küresel salgın sektörü nasıl etkiledi? Sektör ne tür refleksler gösterdi? Kubilay Tüfekçi: Salgının sektörü- müze olumsuz etkilerini başlıklar ha- linde sıralayacak olursak, “iç satışların azalması”, “ihracatın azalması”, “kul- landığımız girdilerin bulunamaması”, “müşteri ödemelerinde gecikme ve nakit akışının bozulması”, “lojistikte sıkıntılar yaşanması”, “insan kaynak- ları” ve firmalara özgün diğer konular olarak gruplandırabiliriz. Bütün bu et- kilerin sonucunda sektör üyelerimizin faaliyetlerini sürdürememe riski, sek- törümüzde istihdamın azalması ve iş- sizliğin artması riskleri doğdu. 2020 yılını sektör açısından değer- lendirecek olursak, yılın ilk ayları Ocak ve Şubat sektör açısından fena geçme- di. Fakat 2020 Mart ayından itibaren pandemi süreci diğer tüm sektörlerde olduğu gibi sektörümüzün ticari faali- yetlerini de olumsuz etkiledi. Sektörü- müzde bazı firmalar fabrikasını bir süre kapattı, bazıları vardiya sayısını azalt- tı, müşteri siparişleri ertelendi veya ip- tal oldu. Dolayısıyla kapasite kullanım oranları ve gelirler düştü. Haziran ayın- dan itibaren bir toparlanma var; fakat özellikle makro düzeyde belirsizlikler devam ediyor, bu belirsizlikler hem iç hem dış pazarı etkilemeyi sürdürüyor. Sektör için yurtiçi pazarı pandemi ön- cesinde de özellikle son birkaç yıldan beri çok iyi gitmediği için sektör oyun- cularının büyük bir çoğunluğu strate- jilerini ve yönlerini ihracata döndür- müş durumdaydı. Pandemi koşulları ihracata yönelik faaliyetleri daha da ivmelendirdi. Şantiye: İnşaat sektörünün bugün- kü durumuyla ilgili yorumlarınız nedir ve 2021 için öngörülerinizi özetleyebilir misiniz? Önümüzdeki yıllarda sizce na- sıl bir inşaat sektörüyle karşılaşacağız? Kubilay Tüfekçi: 2019-2020 yılla- rı Türkiye’de mega projelerin bittiği ya da tamamlanmaya başladığı bir dö- nemdi. Havalimanımız ve büyük köp- rülerimiz tamamlanma evresine girdi. Devam eden büyük proje olarak 1915 Çanakkale Köprüsü var, bu şartlar iske- le ve kalıp ya da inşaat sektöründe ça- lışan firmalar için ciro düşüşü demek. Onun haricinde genel ekonomik şart- ların zorlaşmasıyla esas sıkıntı konut sektöründe yaşandı. 2021 yılı için çok karamsar bir tablo çizmek istemiyoruz ama gelecek pro- jeler veya yapılacak işler anlamında özellikle yurtiçi pazarı birkaç yıldan beri çok iyi gitmiyor. Sektör oyuncula- rının büyük bir çoğunluğu strateji ve yönlerini ihracata döndürmüş durum- dalar. Konjonktürel olarak dünyada olumlu/olumsuz bir takım değişiklik- ler, gelişmeler var. Pandemi haricinde, Amerikan seçimlerinin sonuçlarının ve yeni Başkanlık döneminin Türkiye’ye yansımaları, ticaret savaşları, haliyle tüm sektörleri etkilemeye devam ede- cek. İş yaptığımız coğrafyalara baktı- ğımızda 2020’de yapılmış ihaleler ve başlamak üzere olan projeler mevcut. Türkiye’den rahatlıkla uzanabildiğimiz mesafelerdeki ülkelerde, projeler itiba- riyle bir umut hala var. 2021 yılında dünyadaki diğer mak- ro gelişmeler haricinde tüm sektörle- rin performansını aşı uygulaması, para politikası ve reformların belirleyeceği analizlerine katılıyoruz. 50 OCAK-ŞUBAT 2021 RÖPORTAJ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=