Şantiye Dergisi 386. Sayı (Mart-Nisan 2021)
103 MART-NİSAN 2021 HUKUK laşım oranına göre isteyebileceği değerlendirilmektedir. “Bu sebeple kendisine ait bağımsız bölümdeki ile ortak yerlerdeki eksik iş ve ayıplı imalatların bedelinden kendi bağımsız bölümüne tapudaki arsa payına d üşen kısmın tahsilini talep edebilir . Hal böyle olunca, davacının sahip olduğu taşınmaz nedeni ile hissesine düşen bölümü yö- nünden arsa payı oranında talebe hakkının olduğu kabul edilerek hüküm kurulması gerekirken, mahkemece, bu yön gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi usul ve ya- saya aykırı olup, bozmayı gerektirir” (YARGITAY 13. HD, E. 2016/588, K. 2017/8858, T. 3.10.2017) “Mahkemece, hükme esas alınan bilirkişi raporun- da, talep konusu imalatların, eksik iş ya da ayıplı iş oldu- ğu hususunda ayr ım yapılmamış, ayıplı işlerin de gizli ayıp mı açık ayıp mı olduğu belirlenmemiştir. Bu itibarla öncelikle, tazminat konusu yapılan kalemlerin tek tek değerlendirilerek, bunların ayıplı iş mi, yoksa eksik iş mi olduğu, ayıplı işlerin ise gizli ayıp mı yoksa açık ayıp mı olduğu belirlenmelidir. Daha sonra açık ayıplarla ilgili tes- limden sonra yükleniciye TBK’nın 474. ( BK’nın 359. ) mad- desinde öngörüldüğü şekilde süresinde ihbarda bulunulup bulunulmadığı, gizli ayıplarla ilgili olarak da ayıbın ortaya ne zaman çıktığı, çıkmasından sonra yüklenicinin TBK’nın 477. (BK’nın 362.) maddesine uygun olarak haberdar edi- lip edilmediği üzerinde durulmalıdır. Öte yandan, her paydaşın ortak alanlarda payı bulunduğundan bu yerler üzerindeki eksik ve ayıplı işler bedelinden arsa sahibinin en fazla sözleşmedeki paylaşım oranına isabet eden mik- tar kadar talepte bulunabileceği gözetilerek karar verilme- si gerekirken, eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olmuştur.” (YARGITAY 23. HUKUK DAİRESİ, E. 2016/101, K. 2017/3793, T. 19.12.2017) • Müteahhidin projesine uygun olarak imal ettiği, ancak taraflar arasında akdedilen kat karşılığı inşaat sözleş- mesine aykırı olarak otoparkların eksik yapılması söz konusu olabilir. Böyle bir durumda taraflar arasında- ki sözleşmede müteahhidin değişiklik yapamayacağı açıkça yazmakta ise müteahhidin projeye uygun imal ettiği, ancak taraflar arasındaki sözleşmeye uygun ol- mayan söz konusu aykırılıkları gidermesi ve proje tadi- latına gitmesi istenebilecek, bununmümkün olmama- sı halinde ise değer düşüklüğüne hükmedilmesi talep edilebilecektir. Buradan anlaşılması gereken sözleş- mede otoparkların durumunun açıkça kararlaştırılma- ması durumunda müteahhit arsa sahiplerinin rızasını almaksızın projede otoparklara ilişkin değişiklik yapa- bilecektir. “Davacı arsa sahipleri, binanın bodrum katına yapıla- cak kömürlük ile yanında inşa olunacak otoparkın yükle- nicinin işgalinde olduğunu ileri sürerek müdahalenin ön- lenmesini istemişler, mahkemece bu yerlerle ilgili olarak men isteminin reddine, projeye uygun olduğu gerekçesi ile bedele hükmedilmiştir. Oysa sözleşmelerinde, kömür- lük ve otopark hakkında yüklenicinin proje tadilatına dahi gidemeyeceği açıkça yazıldığından, yüklenicinin inşaatın kaloriferli yapılması sebebiyle kömürlüklere gerek olma- dığını bahane edip, bu yerlere el atması haklı görülemez. Bu sebeple mahkemece söz konusu yerlerin kömürlük ve otopark haline getirilmesinin binanın statik durumu da dik- kate alınarak mümkün olup olmadığının araştırılıp, proje tadilatı yoluyla ve statik açıdan sorun yoksa sözleşmeye uy- gun hale getirilmesi için davacılara yetki ve mehil verilmesi, eski hale getirildiğinde davalının müdahalesinin menine karar verilmesi, uygun hale getirilemiyor ise şimdiki gibi bedele hükmedilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile sonuca varılması doğru olmamış, kara- rın bozulması gerekmiştir.” (YARGITAY 15. HUKUK DAİRESİ, E. 2004/2119, K. 2004/3556, T. 24.6.2004) • Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ile bağımsız bö- lüm satın alan tüketici sözleşmeye konu gayrimenkul- deki ayıplı ifadan dolayı sözleşmede yer alan üreticiye veya satıcıya karşı eksik işten kaynaklı tazminat hakla- rını ileri sürebilir. Bu durumda satıcı ve üreticinin mü- teselsil sorumlu olduğu kabul edilir. “Davacı ile davalılar arasında imzalanan 01.05.2008 ta- rihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde, davalı Emlak Konut GYO A.Ş. satıcı olarak yer almıştır. Satıcı - imalatçı - üretici kavramı ve sorumluluğu 4077 Sayılı Kanun’un 3. ve 4.maddelerinde düzenlenmiştir. TKHK’nun 4/3 maddesine göre; Satıcı, imalatçı-üretici, bayi, acente, ithalatçı ve 10. maddenin beşinci fıkrasına veya 10/B maddesinin doku- zuncu fıkrasına göre kredi veren, ayıplı maldan ve tüketici- nin bu maddede yer alan seçimlik haklarından dolayı mü- teselsilen sorumludur. Hal b öyle olunca, satıcı durumunda bulunan davalı Emlak Konut GYO A.Ş.’ye, husumet yönelti- lebilir. Mahkemece, bu davalı yönünden de uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi gerekirken, yanlış gerekçeyle dava- nın husumet yönünden reddine karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” (YARGITAY 13. HD, E. 2012/12978, K. 2013/8510, T. 3.4.2013)
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=