Şantiye Dergisi 386. Sayı (Mart-Nisan 2021)

toplu yapı niteliğinde olması halinde yapı inşaat alanı sınırı uygulanmıyor. Bu koşullarda, nitelikli bir yapım hiz- meti sunmak olanaksız. Şantiye Şefliği ile ilgili hazırlamış olduğumuz durum raporunda açıkça görülebileceği üzere, yapı üretim sü- recinin yöneticisi pozisyonunda olan Şantiye Şefliği alanı son derece kont- rolsüz ve sorunlu. Mevcut durumda işin niteliği ile hiçbir ilgisi olmayan meslek gruplarının keyfi olarak Şan- tiye Şefliği görevini üstlenebildiği, hatta belirli bir kesimin şantiye şefli- ği görevini yürütecek meslek grubun- dan olup olmadığı dahi anlaşılamıyor. Elde edilen verilerden Şantiye Şefleri Hakkında Yönetmeliğin 6’ıncı mad- desinin 3’üncü fıkrasında yer alan ve Şantiye Şefinin görevlendirilmesinde “Yapım işinin konusu, niteliği, büyük- lüğü ile özel ihtisas gerektirip gerek- tirmediği ve ilgili imalatların oranının” dikkate alınması gerektiğini bildiren hükmün varlığına rağmen Şantiye Şef- liğinin görevlendirilmesinde idarele- rin keyfi davrandığı tespit edilmiştir. Raporda, 2020 yılına ait yapı ruh- satı verilerine göre, toplam ruhsat- lar içerisinde inşaat mühendisi üye- lerimizin üstlendikleri şantiye şefliği oranı yüzde 45,8. Oysa elektrik tesisatı, mekanik tesisat, restorasyon ve elekt- rik ile mekanik tesisata ilişkin tadilat ruhsatları dışındaki yapı ruhsatların- da Şantiye Şefi olarak görevlendiril- mesi gerekenmeslek grupları ilgili yö- netmelikte tarif ediliyor. Yine söz konusu rapor ve dene- yimlerimiz “imzacılık” diye tarif etti- ğimiz, sadece resmi işlemlerde görün- sün diye kâğıt üstünde kalan Şantiye Şefliğinin ne kadar yaygın olduğunu gösteriyor. Can güvenliği için asli bir çalışma alanı olan Şantiye Şefliğinin, bir deprem ülkesinde hepimizin gözü önünde ve ilgili her kurum ve kurulu- şun bilgisi dahilinde sadece kağıt üze- rinde kalması ülkemiz için bir utanç kaynağı. Bu durum depremle yaşa- maya zorunlu olan ülkemizde bizzat can güvenliğimiz açısından tehdit oluşturuyor. Şantiye: Sorunun çözümü için ne yapılmalı? Nusret Suna: İstisnai durumlar dışında, her şantiye şefi sadece bir şantiyede tam zamanlı olarak gö- revlendirilmelidir. Şantiye şefliğinin üstlenilmesinde yapım işinin konu- sunun, niteliğinin, büyüklüğünün ve ilgili imalatların oranı dikkate alın- malı, keyfi uygulamaların sonlandı- rılması için gerekli yasal düzenleme- ler yapılmalıdır. Şantiye Şefliği sürekli eğitime ve mesleki tecrübeye gereksinim duyan bir görevdir. Bu görevi yerine getire- cek kişilerin ilgili meslek odalarınca verilen eğitimlere katılıp belgelendi- rilmeleri zorunlu tutulmalıdır. Gerçe- ğe aykırı beyanda bulunarak şantiye şefliği üstlenilmesinin önünü geçilme- si için Şantiye Şeflerinden Oda Kayıt Belgesi istenmelidir. Diğer taraftan Şantiye Şefleri TMMOB tarafından belirlenen mühen- dislik asgari ücretinin altında çalıştı- rılmamalı, hak ve ücretleri yasal gü- venceye alınmalıdır. Odamız, şantiye şeflerinin gelişimi için mesleki eğitim- leri ve gerekli belgelendirmeleri yap- maya hazır, üzerine düşen görevleri yerine getirebilecek altyapıya, kadro yapısına ve tecrübeye sahiptir. Tüm meslektaşlarımızı, mesleğimizi ve haklarımızı sahiplenmeye, ilgili ida- releri de uyarılarımızı dikkate alarak önerilerimizi hayata geçirmeye, hal- kın can vemal güvenliğini ilgilendiren böylesi önemli bir konuda ivedilikle Odamızla birlikte hareket etmeye da- vet ediyoruz. Şantiye: Yurtdışındaki uygula- malar hakkında bilgi alabilir miyiz? Türkiye’de yaşananlarla benzerlikler var mı? Nusret Suna: Şantiye Şefliğinin genel tanımına bakıldığında bir Şan- tiye Şefinin aslında işveren vekili ol- duğu görülür. Bir şantiyenin her şe- yinden sorumludur. İnşaata herkesten önce gelip en son çıkması gereken, sa- hadaki tüm mal ve can güvenliğinin tek sorumlusu olan kişidir. Gelişmiş ülkelerde doğal olarak her inşaatın bir Şantiye Şefi, sorumlusu vardır. Bizim mevzuatımızda da gözüküyor ama işler maalesef tersinden işliyor. Yürürlükte olan mevzuata göre bir mühendis aynı anda, toplam 30 bin metrekare olan beş inşaatın şantiye şefliğini yapabiliyor. Böyle bir şey ola- bilir mi? İnşaatta bir iş kazası oluyor ama o şantiye şefi başka bir inşaatta. Sorumluluk ise yine onun. Şantiyeye malzeme geliyor, test ve deneyleri yapılmadan teslim alınıyor ama bun- dan yine Şantiye Şefi sorumlu. Sistem kamu eliyle insanları “imzacılığa” teş- vik ediyor. İşin doğrusu bir inşaat mü- hendisi olan Şantiye Şefinin işin başın- dan ruhsat alınana kadar şantiyenin tüm işlerinden sorumlu olmasıdır. Şantiye: “Her Şantiyeye bir Şef” kampanyası umarız başarılı olur ama diğer taraftan tüm sorunların çözümü de değil... Sektörde başka hangi so- runlar var? Nusret Suna: Elbette Türkiye’de- ki yapı stoğundaki problemlerden bir tanesi Şantiye Şefliği. Başka sorun- lar da var tabii. Ama önemlilerinden biri... İkincisi, yönetmelikte “ilgili in- şaat cinsine göre mimar-mühendis” seçilir diyor. Örneğin tesisat ağırlıklı bir iş yapılıyorsa bu görevmakinemü- hendisinindir, burada inşaat mühen- Şantiye Şefliği alanı son derece kontrolsüz ve sorunlu. İşin niteliğiyle hiçbir ilgisi olmayan meslek grubu mensupları Şantiye Şefliği görevini üstlenebiliyorlar. Hatta belirli bir kesimin, şantiye şefliği görevini yürütecek meslek grubundan olup olmadığı bile belli değil... 29 MART-NİSAN 2021 HABER & RÖPORTAJ

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=