Şantiye Dergisi 386. Sayı (Mart-Nisan 2021)

de revizyonlar yaptık ve bazı tedbirler aldık. Fakat Soudal olarak satışları- mız hep revize tahminlerimizin üze- rinde seyretti. Haziranla başlayan ve neredeyse sene sonuna kadar geçen dönemde ise ertelenen taleplerin ye- niden ortaya çıkması ile hiç olmadığı kadar iyi bir seyir izledik. Çok yüksek hacimlere ulaştık. Farklı reflekslerimiz de oldu tabi... Mesela iletişime önem veren bir firma olarak bayilerimize destek olmaya, moral vermeye gayret gösterdik. Bu kapsamda kâra odaklanmadan, yüz- de 10’dan başlayan oranlarda indirimli kampanyalar düzenledik. Bayilerimize moral ve cesaret veren bu uygulama- mız oldukça etkili oldu. Şirket içinde ise tek vardiyaya düştüğümüz bir aylık dönem dışında üretimde kesintiye git- medik. 2021 ocak itibariyle de üç var- diyaya çıktık. Fakat bu da yetmiyor, ya- tırımlarımız devamediyor. Her ay yeni arkadaşlar aramıza katılıyor. 2014’te 55 olan kadromuz bugünlerde 150’nin üzerine çıktı. Şantiye: İnşaat sektörünün mev- cut durumuyla ilgili yorumlarınız ne olur? Emre Eker: Geçen sene tüm sek- törler gibi istikrarsız bir yıl geçirildi. Bu yıl inşaat sektöründe bir normalleşme bekliyoruz. Özellikle biriken işlerin açı- lacağını tahmin ediyoruz. Fakat belir- sizlikler de devam etmiyor değil. Kış aylarının Türkiye genelinde ağır geç- mesi, pandemide 3. dalga endişesi, hammadde ve tedarik kanalındaki sı- kıntılar, fiyat artışları ve diğer taraftan faizlerin yükselmesi her ne kadar belir- sizlikleri artırıyor olsa da Soudal Tür- kiye olarak sektöre olan inancımız ve sorumluluklarımız neticesinde rekor büyümelerle başladığımız 2021 yılını adetsel olarak yüzde 20 büyümeyle kapatmayı hedefliyoruz. Engin Tanrıverdi: Herkes için çok değişik, zor, bugüne kadar yaşanma- mış, tecrübe edilmemiş bir sene atla- tıldı. Üretimlerdeki dur-kalklar nede- niyle özelliklemaden ve petrole dayalı hammadde tedarik zincirinde ciddi kopmalar yaşandı. Bu kırılma ve kop- malar onarılmaya çalışılıyor. Her şey ya topraktan çıkan maden ya da ku- yudan çıkan petrolle ilintili. Döviz ba- zında iki buçuk kata varan artışlar ya- şadık. Bin dolarlık hammadde bazen 2500 dolara çıkıyor. İhtiyaç duyulan hammaddeyi bu rakama bulmak bile bazen kolay olmuyor. Belirsiz, kimse- nin ne olduğunu anlamadığı, tahmin yürütemediği dönemlerden geçtik ve geçiyoruz. Yönetilmesi zor ve kritik bir süreç. Bu zamana kadar yaşanan krizlere hiç benzemiyor. Bu belirsizli- ği doğru yönetmek, müşteri ve bir üst merciye anlatmak, kabul ettirmek zor- laşıyor. Satıcısı olsun, dağıtıcısı olsun kimse doğal olarak zarar görmek iste- miyor. Sonuçta son tüketicinin cebi- ne yansıyan bir süreç. Bu da yatırım iştahını kısıyor. Altı ay sonra arzın bol- laşabileceği ve fiyatların düşebileceği beklentisi yatırım ve ihtiyaçları erteli- yor. Diğer taraftan şahsen inşaat sek- törünün 2017 yılındaki seviyelerine dönmeyeceğini düşünüyorum. Şantiye: Yapı malzemeleri sektö- ründe ne değişiyor? Engin Tanrıverdi: Dijital çözüm ve alternatifler ağırlık kazansa da yüz yüze iletişimin önemini kaybetmeye- ceğine inananlardanım. Bu kapsamda önümüzdeki günlerde bir tanıtım ara- cımız yollara düşecek. İnsanlara yüz yüze bire bir ürünlerimizi tanıtmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Değişen şeyler var tabi... Eskiden insanlar konutlarına, “Başımın üstün- de bir çatımolsun”mantığıyla bakardı. Ancak şimdi başının üstündeki çatıda ne tip bir kiremit kullanılmış, camları yalıtımlı mı, yapı malzemeleri sağlıklı mı, binanı mantolaması var mı, kapı ve pencere kasaları sızdırmaz mı gibi daha sorgulayıcı, arkasında teknik ce- vaplar arayan bakış açıları edinilmeye başlandı. Şantiye: Müteahhit taleplerinde bir farklılaşma var mı? Emre Eker: Değişim, satın alan, yani son tüketicinin ihtiyacına, beklen- tilerine göre şekil alıyor. Daha konforlu alanlar, daha performanslı çözümler, daha estetik görsel ürünler isteniyor. Müteahhit ve mimar da bu talepleri karşılamayı hedefliyor ama söz ko- nusu taleplerin tasarruflu bir şekilde temin edilmesine de odaklanıyor. Do- layısıyla eskiden bu tip yenilikçi, sağ- lıklı, performanslı ürünleri özellikle müteahhide kabul ettirmek daha zor- du ama son tüketici baskısıyla müte- ahhit de bu duruma, tasarruflu olması koşuluyla uyum sağlamaya başladı. Şantiye: Mastik, köpük ve sızdır- mazlık ürünlerinde teknoloji, trend, değişim ne yönde oluyor? İnovasyon ne yönde ilerliyor? Engin Tanrıverdi: Sektörde ye- nilikler kimyasal alanda ve uygula- ma ekipmanı alanında yoğunlaşıyor. Kimyasal alanda hibrit ürünler, yani silikon ve poliüretanların farklı avan- tajlarını bünyelerinde toplayan ürün- ler ön plana çıkıyor. Bunun yanı sıra az veya kontrollü şişen, esnek, sızdırmaz, yangın dayanımlı köpükler ya da sade- ce yapıştırma maksadıyla kullanılan poliüretan köpükler gibi kullanımnok- tasına uygun alternatifler var. Ekipman da farklılaşıyor. Mesela Soudal Comfort’taki gibi, herhangi bir “Eskiden insanlar konutlarına, ‘Başımın üstünde bir çatım olsun’ mantığıyla bakardı. Ancak şimdi başının üstündeki çatıda ne tip bir kiremit kullanılmış, camları yalıtımlı mı gibi arkasında teknik cevaplar arayan bakış açıları edinilmeye başlandı” 73 MART-NİSAN 2021 KÜRESEL SALGIN VE ÖZEL SEKTÖR

RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=