Şantiye Dergisi 386. Sayı (Mart-Nisan 2021)
“İnşaat sektörü krizden çıkmasa, bu vartayı atlatamasa çok daha iyi olacak...” lerinin varlıklarını böyle bir ortamda sürdürmeleri de çok kolay değil artık. Dolayısıyla benim için bir gerçekliği, anlamı olsa da genç arkadaşların kar- şıt görüşlerinin de günümüzde bir an- lamı olduğunu düşünüyorum. Şantiye: Yönetimsel açıdan nasıl bir ofissiniz? Nevzat Sayın: Demokratik, sür- dürülebilir, hiyerarşinin olabildiğince az olduğu bir ofis yaratmaya çalışmı- şımdır. Bizde herkes mimardır. Her- kes tasarıma katılır, sözleşmesini ya- par, ödemelerini takip eder, şantiyeye gider... Her pazartesi toplantıda tüm meseleler aktarılır. Tasarımda ise tabii ki ağırlığım fazladır ama geri almaya, dönüştürmeye ve geliştirmeye de çok açığımdır. Tartışa tartışa yapma alış- kanlığımızı sürdürüyoruz. Şantiye: Pandemiden önce de sı- kıntıda olan inşaat sektörü küresel salgınla birlikte biraz daha ağır bir durgunluğun içine girdi... Sektörün krizden çıkabilmesi için sizin önerile- riniz ne olurdu? Nevzat Sayın: Bence inşaat sek- törü krizden çıkmasa, bu vartayı at- latamasa çok daha iyi olacak! Çünkü diğeri, yani yüksek bir noktada olma- sı zaten gerçek değildi. Bir ülkenin en hızlı büyüyen sektörünün inşaat ol- ması bence acıklı bir şey. Düşünün, hiçbir şey üretmiyorsunuz, ürettiği- niz tek şey inşaat. Böyle bir ülke ola- bilir mi? Biliyorsunuz milyonmetreka- re yapı stoğu yarısı bitmiş bir şekilde duruyor ama hiç kimse de evsiz, ofis- siz değil. Demek ki öyle bir gereksinim de yoktu. Yapılanların yapı güvenliğiy- le de bir ilgisi yok. Fikirtepe’de yapı- lanlar güvenli mi zannediyorsunuz?.. Tabii ki güvenli yapılarla güvenli bir kente dönüştürülebilir İstanbul. Fa- kat İstanbul’da rant çok ön plana çıktı. Bir ülkenin gelişiminin inşaata dayalı olması olacak iş değil. İnşaat sektö- rünü yönlendiren kamu kurumları ve devlet, inşa etme meselesini yeniden düşünse bence çok iyi olur... Diğer taraftan eski hiçbir şey de korunmuyor. Bu ilginç değil mi? Me- sela şu an itibariyle koruma kararı kaldırılsa ertesi gün Kuzguncuk diye bir mahalle kalmazdı. Aslında şimdi de derinden derine, hissettirmeden bu böyle oluyor. Bence acıklı olan bu. Şehrin neye benzeyeceğini konuşmak için o masaya davet etmeniz gereken grupları davet etmez, tartışmaz, görüş alışverişinde bulunmazsanız, kendi- nize sadece yatırımcı ve müteahhidi muhatap alırsanız, o masadan iyi bir sonuçla kalkamazsınız. Dolayısıyla inşaat sektörü umarım bu durumdan çıkamaz ve bir süre daha bunun ne- denlerini düşünmek için fırsat bulur. Çünkü bir sorundan çabuk çıkılınca sorun da çarçabuk unutulur. 87 MART-NİSAN 2021 RÖPORTAJ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=