Şantiye Dergisi 387. Sayı (Mayıs-Haziran 2021)
di. Projenin kara kalem konsept projesini çizmiştim. Öyle olunca da firmanın ‘beyaz sakallıları’, projeyi benim yap- mamı istemişlerdi. Yeni mezun bir genç olmama rağmen firma kültüründe gençlere öncelik ve fırsat vermek önemli bir özellikti. Ben de o inançla işe büyük bir ciddiyetle dal- mıştım. Ama arkamdaki büyük gücün güvenini her zaman hissediyordum. ARUP’un çalışma yöntemi çok sağlıklıydı. Genç ekipleri yaratıcı ve deneyimli ekiplerle buluşturup, gençleri bu tecrübelerden yararlanmaya teşvik ediyorlar- dı. Yaşlı ve deneyimli insanları o gençlerin arkasına dayı- yorlar ve tecrübelileri gençlerin yönetimine veriyorlardı. 24 yaşımdayken 45 yaşındaki mühendisleri yönetiyordum. Tabii yönetmek derken, burada anlaşılan bir yönetimdeğil; açık, demokratik vemedeni bir ilişkiler zinciriydi söz konu- su olan. Bilmediğin bir konuyu soracağın on tane adamın çevrende olması gerçektenmüthiş bir deneyimdi. O yüzden çok çabuk tecrübe edindim ve ARUP’ta, ilk girdiğimde üst- lendiğim uygulama projesi hariç hep konsept sürecinden başlayan kendi projelerimi yaptım...” Kendi ofisimiz... “1989 yılında kendi ofisimi açmaya karar vermiştim. ARUP’ta hala çalışıyordum ve üç sene içinde bir gökdelen yapabilecek tecrübeyi edinmiştim. Okul sürecinde de çalış- tığım için teknik tecrübemyüksekti. Diğer taraftan tarzımın açık olması, komplolar kurmadan, samimi iletişimkurmam da işime yarıyordu. Kendime güveniyor, tek başıma iş ala- bileceğimi hissediyordum. Ve sonunda eşimle (Sanja Jurca Avcı) Avcı&Jurca isimli mimarlık ofisini açmıştık...” Eşim Sanja da mimar... “Eşimle, ben ARUP’ta çalışırken 1987 yılında Buda- peşte’de bir mimarlık festivalinde tanışmıştık... O da Slovenya’da mimarlık okuyordu. Aslında pek de mimarlık okumak istememiş, fakat başkentteki tek üniversitede pek seçenek bulamadığından biraz zoraki seçmiş. Bir müddet sonra da zaten başka ilgi alanlarına kaymış. O dönemkendi okulunda tiyatro set tasarımları üzerine uzmanlaşıyordu. Yüksek lisansını bu konu üzerine yapıyordu. Tanıştığımız zamanlar o geçişi başardığı dönemdi. 28 yaşında ödüller almaya başlayan genç bir kızdı. Her açıdan etkileyiciydi. Tanışmamızın ardından bir sene sonra Sanja da İngiltere’ye taşınmış ve ardından evlenmiştik. Ofisi de evliliğimizin bi- rinci yılında kurduk. Avcı&Jurca Architects olarak girdiğimiz ilk yarışmayı kazanmamız da bize büyük bir moral vermiş ve yaptığımız işin doğruluğunu kanıtlamıştı...” Üniversitede ders vermeseydim yaşamakta zorluk çekecektik “İlk yarışmaya katıldığımız ekibimiz oldukça güçlüydü. Mühendislik ve mimarlığın olduğu multidisipliner bir ofis olmayı amaçlıyorduk. Güzel de işler yaparken 1991’deki ABD-Irak olayları, petrol sıkıntısı ve global kriz, ofisin işle- rini ciddi oranda etkilemişti. 15 kişilik ofisi kapatma nokta- sına gelmiştik. Hatta evden çalışmak zorunda bile kaldığı- mız bir dönemdi. Ama çok uzun sürmedi, altı ay sonra işler yine düzelmeye başlamıştı. O sıralar, 1986’dan beri Bath Üniversitesi’nde sürdürdüğüm asistanlık işi bizi biraz ra- hatlatıyordu. ARUP’teyken başlamıştımders vermeye. Salı ve perşembe günleri Londra’dan Bath Üniversitesi’ne ders vermeye gidiyordum. Firma da buna izin veriyordu. Çünkü gece gündüz çalıştığımın farkındaydılar. Kriz sıralarında eğer hocalığım olmasaydı yaşamakta zorluk çekecektik. İşler dursa bile hocalığımdevamediyordu ve Architectural Association (AA)’da özel ders verme olanağımvardı. Kendi derslerimin dışında desteğe ihtiyacı olan öğrencilere de sa- atlik dersler verip ücret alıyordum. Eve gittiğimde o aldığım 25 poundu Sanja’ya veriyor, günlük alışverişimizin yapıl- masına yardım ediyordum. O kadar kötüydü yani durumu- muz. Ama çok uzun sürmedi, altı ayda o zor zamanlar bitti. Ekonomi normale dönünce biz de normale dönmüştük...” Üniversitelerde ziyaretçi öğretim görevlisi olarak dersler verdim “Hep akademik bir tarafım vardı. 1986’da Bath Üniver- sitesi Mimarlık Fakültesi’nde başladığımasistanlık, misafir hocalık işi uzun yıllar devametti. Bu kapsamda Architectu- ral Association (AA)’da, London University Bartlett School of Architecture, Bath University School of Architecture, The Delft Technical University ve Ljubljana University School of Architecture gibi birçok üniversitede ziyaretçi öğretim gö- revlisi olarak dersler verdim. Bunlara ek olarak son yıllarda İstanbul Bilgi Üniversitesi ve İstanbul Teknik Üniversitesi Mimarlık fakültelerinde derslere katıldım...” Başka mimarlık ofislerine de hizmet sundum “Kriz bitmişti... Ama yine de Londra’da bir ofis yürüt- mek, hayatını kazanmak, ev geçindirmek kolay değildi. Zor ve pahalı bir şehirdir Londra. O yüzden kriz döneminden sonra, 1995’e kadar kendi ofisimin yanında başka ofislere de danışmanlık hizmeti vermeye başlamış ve bu kapsam- da özellikle konsept tasarımlar yapmıştım. Piyasada eko tasarım alanında kazandığım bilinirlik nedeniyle 1996’da enerji verimliliği üzerine uzman bir ofis beni ortak yapmak istemişti. Benim için de iyi bir alternatifti. Kabul edip, kendi ofisimizi de evden, en azından güncel tutması için Sanja’ya teslim edip, o ofiste de iş yapmaya başlamıştım. Sıçrama yaşadığım bir dönem olduğunu söyleyebilirim. Epey bir tecrübe ediniyor, bayağı da bir yarışma kazanıyordum. Benden beklendiği gibi ofisin profilini de yükseltmiştim. Fakat üç sene sonra ayrılıp yine kendi ofisimi canlandır- maya karar vermiştim...” Uluslararası camiada tanınırlık kazanıyorduk “O noktadan sonra, yani 1998 gibi Avcı Architects tam anlamıyla işler yapmaya başlamıştı. Ofis hızını almış, bü- 83 MAYIS-HAZİRAN 2021 PORTRE & RÖPORTAJ
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=