Şantiye Dergisi 387. Sayı (Mayıs-Haziran 2021)
97 MAYIS-HAZİRAN 2021 GÖRÜŞ rı planlı ve hesaplı bir şekilde oluşturu- larak şantiye süreçleri başka bir boyuta taşındı. Mısırlılarla birlikte geometrik ve yüksek yapılar inşa edilirken şantiyeler, iş gücü ve yapım yöntemleri anlamında değişime uğramaya başlamıştı. Sıradan isteklerin yerini “ulaşılmaz istekler” alın- ca mimari ve mühendislik de gelişmek zorunda kalmıştı. Mars’taki yapı projeleri... Tamamen zorunluluk, korunma, yer- leşik hayat, ihtiyaçlar, düzenli yaşam diye başlayan bu macera günümüzde evrimleşerek farklı boyutlar almış ve Dünya’dan 55 milyon kilometre uzak- lıktaki Mars’a dahi yapılar inşa etmenin projeleri hazırlanmaya başlanmıştır. Burada asıl olan, yapılmak istenen değil, yapılmak istenen için oluşturulan fikirlerdir. Örneğin Mars için yapılacak koloni evlerinde 3D yazıcı teknolojisi ve malzeme olarak Mars’ta bolca bulunan buzdan yararlanma fikri proje olarak seçilmiştir. Ergonomik, ekonomik, ba- sit, çevreci ve teknolojinin öncülüğün- de uygulanabilir bir proje olarak kabul edilmiştir. Şantiyeler en önemli laboratuvarlardır Tasarım fikirlerinin oluşmasında mutlaka en önemli katkıyı geçmiş de- neyim ve pratikler bize sunmaktadır. Akademik çalışma ve araştırmaları bir kenara koyarsak, en önemli laboratu- varların kesinlikle şantiyeler olduğunun farkına varırız. Şantiyeler sürekli işleyen dinamik yapıları itibariyle arı kovanın- dan farksız bir görünüme sahiptirler. Bu sebeple teknolojinin de yardımıyla ma- liyeti düşürmek ve zaman kazanmak için istatistiki veriler ve şantiye pratiklerinin yardımıyla yapımyöntemlerinin güncel- lenerek akademik metot haline getiril- mesi gerekmektedir. Burada şantiyelerin daha hızlı ilerlemesi ve yapım yöntem- lerinin geliştirilmesi karşılıklı senkronize bir faydaya bağlıdır. “Rant” değil “Yaşam” için... Tasarım ve yapım yöntemlerinin değiştirilmesi ve geliştirilmesi gerekli- liği özellikle ülkemizde yaşadığımız ge- cekondu misali şantiyeleşmeden doğ- maktadır. Büyük şehirlerde ve yazlık bölgelerde yaşadığımız plansız şehirleş- me, kentleşme, altyapı sorunları, beledi- yecilik faaliyetlerinin zayıf kalması, proje ve fikirlerin üretilememesi, büyük şehir- lerin ve yazlık diye tabir edilen bölgelerin nüfusunun gerektiğinden fazla oluşunun engellenememesi, geriye doğru göçlerin başlatılamaması, kentsel dönüşüm de- nilen olgunun dönüştürmek yerine ora- yı rahat bırakması ve yeniden bir inşa sürecine girilmemesi gibi gerekliliklerin kaçınılmaz olduğu herkes tarafından aşikârdır. Bu gibi olumsuzlukların önü- ne geçmek için mühendislik ve mima- ri duyarlılıkla yeni, uygulanabilir, kabul görülebilir, çevreci, geri dönüşümü kolay ürünlerin yapım ve inşa sektöründe kul- lanılmasını teşvik etmek için yapım ve tasarım yöntemlerimizi geliştirmeli ve değiştirmeliyiz. Özellikle evrenin de yaşı dikkate alındığında insanların bu kısacık ömür- lerini çok da anlamlı geçirmedikleri açık- tır. Biz inşaat sektörü mensupları, kısa yaşam sürecinde insanlar ve kendimiz için huzurlu ve yaşanabilir alanlar inşa ederek hayatı herkes için daha yaşanabi- lir bir hale getirebiliriz. Bu noktada tüm duyarlı mimar, mühendis, şehir ve bölge planlamacılara, bilinçli ve çevreci insan- lara büyük iş düşmektedir. Kısaca ve kesinlikle şantiyeler “rant” için değil, “yaşam” için kurulmalıdır.
Made with FlippingBook
RkJQdWJsaXNoZXIy MTcyMTY=